DUYGU KARAHASANOĞLU


                İKİ BOYUTLU HAYAT

                İKİ BOYUTLU HAYAT


                İKİ BOYUTLU HAYAT

 

 

             Kişiler vardır ; hayatı toz pembe gören. Kişiler vardır ; hayatın her anını sorumsuzca geçiren. Kişiler vardır ; hayatını çekilmez hale getiren.

İşte ! İnsan bu. Nerede, ne yapacağı belli olmaz. bir bakarsınız yanı başınızda, bir de bakarsınız, çok uzaklarda.

Saniyeler, dakikaları, dakikalar saatleri nasıl kovalıyorsa, insanda ömrünün saatini öyle acımasızca kovalar. Nedir bu ?! Hayatın akışı içerisinde emanet canla dolaşılır. Sonrası malum ! Hepimizin bildiği o gün tecelli eder. Bir hayat söner, belki de bin.

            Merdivene benzeyen hayatın her basamağına değişik öyküler, yerleştirilir. Her can kendine düşen pay kadar alır. Ve hayatın akıntısına girer. Hayatın en güzel  bahçelerinde gezinir. Her şey değişik hayatlarla soluklaşır. Unutulmaz anlar ömre damgasını vururken, bazen de acılar senfoni orkestrası eşliğinde raks edilir. Rengarenk giysiler içerisinde çiçek gibi görünen kızlar, dönerek etraflarına gülücüklerle birlikte neşe dağıtırken, gerçekle hayal bir kez daha çatışır. Pembe hayalle gerçek hayat bir kez daha karşı karşıya gelmesi her insanda tatlı bir hüzün bırakır.

            Başka dünyaya ilk merhabasını diyenler, geri dönüşü olmayan bu yolculuğa çıkarlar. Artık onlar için zaman mefhumu kaybolmuş, hayat dostları diye bir şey de kalmamıştır. Bazıları için durum farklı olabilir.

            Önce küçük bir odadan gün ışığına açılan pencere, ardından kendisinden dünyaya açılan bir çift pencere söner. Acılar, hüzünler, anılar her biri pay alarak, ait oldukları dünyaya döner. Duygular ön plana çıkarıldığı zaman düşüncelerde meydana gelen bulanıklar, uzun süre devam etse de, dönen dünyanın çarkına yeniden girer. Yörüngesini bulan bir uydu gibi hiçbir şey olmamışçasına yaşam sürmeye çalışılır. Bir tarafta ölümün soğuk yüzü, diğer tarafta hayatın pürüzsüz parlak neşeli yüzü.

             Koca bir deryada küçük bir zerreye benzetilen insanoğlunun, bu dünyadan diğer dünyaya göç etmesi halinde zerreciğinde kaybolması anlamına gelir. Belki de, deryada kaybolan bir zerrenin hiçbir önemi yoktur. Fakat diğer insanoğlu zerresi için o zerrecik büyük bir anlam ifade eder.

             Öyle bir dünya ki bu, ne giriş biletimizin tarihini, ne de çıkışımızın tarihini biliyoruz. Her iki bilette istediğimiz tarihte kesilmiyor, bizler sadece müşteriyiz. Ama nasıl müşteri ?!.