DUYGU KARAHASANOĞLU


       HELAL MAL

       HELAL MAL


                                      HELAL MAL

 

         Mescidi Haram’ın, önünden geçen bir delikanlı, bir torba dolusu altın bulur. Öteye beriye bakar, kimseyi göremez. Altın torbasını alıp, “bunlarla hayatımı kurtarırım. İstediğim her şeyi yaparım.” İçinden gelen bu sese karşılık, “yapma sahibini bul ve ver. Haram mal yeme” bu ses gelir.

Delikanlı şaşırır. Bir ses, “altınlarla ortadan kaybol”, diğer ses de, “hayır o altınları sahibine ver” diyordu.

O sırada, yaşlı bir adam heyecanla, “burada bir torba gördün mü?” sorar. Delikanlı, torbayı arkasına saklayarak, “nasıl bir torbaydı, içinde ne vardı?” yaşlı adam, “torbanın içinde bin altın  vardı.” Der. Delikanlı, torbanın gerçek sahibi olduğunu anlar ve torbayı uzatır.

Yaşlı adam, delikanlıya torbanın içinden 30 altın çıkartıp verir. Delikanlı, altınları alıp oradan uzaklaşır. Köle pazarının yanından geçerken, gözüne satılmakta olan genç ilişir. Köle pazarında kıyasıya pazarlık sürer. Satıcı yüksek sesle bağırarak, “her işi yapar, güçlüdür, sağlıklıdır, sadıktır.” Bağırır.

Bizim delikanlı, ne kadara satıldığını sorup öğrenir. 30 altına satıldığını duyunca, köleyi satın alır.

Genç, Fas Emir’inin oğlu olduğunu ve kaçırılarak, köle pazarlarında satıldığını söyler. Bizim delikanlı, genci hiç yormaz. Köle gibi kullanmaz. Bir gün yolda babasının adamlarına rast gelirler. Genç, “beni istediğin fiyata satabilirsin. Babamın adamları geliyor. Onlardan 30 bin altın iste, hemen verirler.” Bizim delikanlı 30 bin altını çok bulur. Genç ısrar eder.

Bu arada pazarlık da başlar. 30 bin altın, 50 bin altın derken bizim delikanlı 30 bin altını kabul eder, genci onlara verir.

         Bizim delikanlı 30 bin altınla iş kurar. Zenginliğine zenginlik katar. Sözü geçen bir adam olur. Yıllar geçer evlilik yaşı gelip geçmiştir bile. Çevresindekiler evlenmesi gerektiğini söyler. Bir kız da bulurlar. Bizim delikanlı, kızı beğenir ve evlenir. İlk gece, kız bohçasından çeyizini çıkararak, “burada 970 altın var. Babam benim çeyizim olarak saklamıştı. Aslında 1000 altın vardı. Fakat 30 altını babam, birine ödül olarak vermişti.”

         Hayatta herkesin bir rızkı vardır. Önemli olan o rızkı helalinden arayıp, bulmaktır. Haram yoldan para kazanmak kolay görünse de, vicdani sorumluluğu oldukça fazladır. Bu dünyadan göç edildiği vakit, haram mal yemenin ne denli yanlış olduğu anlaşılacaktır. Onun için helal yoldan, para kazanmayı Allah her kuluna nasip etsin.