GÖNÜLLERE DOKUNUR
“Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum.” Sözünün okumanın ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir.
Her meslekte olduğu gibi öğretmenlikte de sabır, özveri, sevgi şarttır. Bunlardan bir tanesi eksik olursa, öğretmenlik mesleği zor yapılır.
Çocuklara sevgiyle yaklaşmak onların iç dünyalarını aydınlatmak bir öğretmenin görevi arasındadır. Öğrencisinin derdini sıkıntısını paylaşan bir öğretmen o öğrencinin gönlünde farklı bir yer edinir.
İlkokul öğretmenleri asla unutulmaz. Okuma yazmayı ilk öğreten onlardır. İlkokul birinci sınıf öğretmenim Nadide öğretmenimi hiç unutamam. Her çocuk gibi bende ilkokula başlarken annemden ayrılmanın zorluğunu yaşadım. Okul sıraları bana zor gelmişti. Annemin yokluğunu her daim sınıfta hissediyordum. Bu yüzden kendimi okuma yazmaya veremiyordum. Bu durum Nadide öğretmenimin gözünden kaçmadı. Derste sürekli yanıma geliyordu. Okuma fişlerini defalarca okuyup yazmamı isterdi. Çoğu zaman kalemi bile tutmak istemezdim. Çünkü aklımda hep annem vardı. Sınıftan çıkıp, eve koşup anneme sarılmak isterdim.
Kasım ayının sonuydu. Nadide öğretmen her gün yaptığı gibi harfleri okumamı istedi. Bende aynı kararlılıkla okumama inadımı sürdürdüm. Nadide öğretmen o kadar bunaldı ki, gözleri bile nemlendi. Okul çıkışı eve Nadide öğretmenle birlikte gittim. Nadide öğretmenin evi zaten bizim eve yakındı. Annem her zaman ki, güler yüzüyle kapıda bizi karşıladı. Nadide öğretmen hemen konuya girip, “Fatma sınıfta sessiz. Harfleri okumuyor. Bir türlü okuma yazmaya geçiremiyorum. Okul çıkışı iki saat evde ders çalıştıracağım.” Dedi. Annem bir Nadide öğretmene bir de bana baktıktan sonra; “olur” dedi.
Nadide öğretmen o günden sonra her okul çıkışı benimle birlikte eve gelip, bana okuma yazmayı öğretti. Nadide öğretmenimin o günkü üzerime titremesini okuyamadığım için nasıl üzüldüğünü hiç unutamam.
Okuma yazmaya geçtikten sonra sınıfta yapılan kelime okuma yarışmasında beni kimse geçemedi. Okumada hep birinci olmuştum.
Her yıl olduğu gibi bu yılda 24 Kasım öğretmenler günü kutlandı. Milli Eğitim Müdürü Yaşar Adıgüzel, her etkinlikte olduğu gibi bu yıl ki, öğretmenler günü kutlamasını çok nezih bir şekilde yaptı. Önce çelenklerin sunumu ardından Halk Eğitim Merkezinde ki kutlama programı, göz doldurdu. Merkez camii de ahrete göçen öğretmenlerin ruhuna mevlidi Şerif okutuldu. Her biri dizayn ve intizam içersinde yapıldı.
Öğretmenler için son olarak öğle yemeği tertip edildi. Salondaki intizam ve düzen içeri girer girmez göze çarpmıştı. Okulların masası isimlerine göre ayrılmıştı. Gelen öğretmen ait olduğu okulun masasına oturdu. Bizde basın olarak unutulmayıp adımıza ayrılan masada yerimizi aldık.
Milli eğitim müdürü Yaşar Adıgüzel ve şube müdürü Ferhat Davran’a bu organizasyon ve dizayn için teşekkür ettik.
Müzik öğretmenlerinin birbirinden güzel okudukları şarkı ve türkülerden sonra program sona ererken, ağızlarda tat, kulaklarda hoş seda bıraktı.
Öğretmenler günü bir kez daha kutlu olsun.