DUYGU KARAHASANOĞLU


           GEZİ NOTLARINDAN (3.NCÜ VE SONBÖLÜM)

       İki haftadan beri yayınlanan gezi notlarından bu hafta üçüncü ve son bölümünü siz değerli okurlarımla paylaşıyorum.


                                      GEZİ NOTLARINDAN (3.NCÜ VE SONBÖLÜM)

 

                                    İki haftadan beri yayınlanan gezi notlarından bu hafta üçüncü ve son bölümünü siz değerli okurlarımla paylaşıyorum.

                                   Nevşehir, İç Anadolu bölgesinde yer alan tarihi dokusuyla kendi halinde bir şehir. Yerli ve yabancı turistlerin rağbet gösterdiği şehir olma özelliğine de, sahip. 

Kente, bir başka  güzellik katan peribacaları görülmeye değerdedir. Kentin simgesi haline gelen balonlarda, macera tutkunları için görsel bir şölendir. Kentle adeta özdeşleşen bir başka değerde çanak çömlek yapımıdır. Nevşehir’in çanak ve çömlekleri ülke sınırlarını aşmaktadır. Çanak ve çömleğin bu denli önde oluşunun nedenlerinden biri de, toprağa bağlıdır. Farklı toprağa sahip olan Nevşehir’in bir çok yerinde çanak çömlek yapımına rastlarsınız.  Toprağa şekil veren eller, ortaya şahane eserler getiriyorlar.        

Diğer kentlerde, çanak çömlek yapımıyla ilgilenenler, Nevşehir’den toprak sipariş etmektedir.

                                Sabah kahvaltısından sonra otobüse biner ikişer bindik. Bugünkü gezimiz Kapadokya’ydı. Rehberimiz Abdülhamit, her zaman ki, anlatımıyla gezi hakkında notlar verdi. Trabzonlu gazeteciler, bir an önce gezilmesi gereken yerleri gezmek için sabırsızlanıyordu. 

                                Nevşehir’le özdeşleşen balon turları sabah erken saatte gün açmadan başlıyor, sabahın tüm tazeliği insan belliğini sarıp sarmalıyor. Yükseklik korkusu olmayanlar için mükemmel bir sabah gezisi. Bizim gruptan balon gezisine kimse katılmadı.  Yaklaşık bir saatlik gezi ücreti 150 Avro’ydu.

                                 Grup olarak peri bacalarından gezmeye başladık. Herkes kendine göre gezi alanlarında fotoğraf çekiyor, o anları ölümsüzleştiriyordu. Farklı görünüme sahip olan peribacaları doğayla özdeşti.  

Müzeler, yer altı şehri gezildikten sonra Avanos’taki mağara  lokantasında öğle yemeğinin ardından Nevşehir gezisi tamamlanmış oldu.

                                Nevşehir’i arkamızda bırakarak Ankara’ya doğru yola çıktık. Otobüsün içinden her türlü ses çıkmaya başladı. Kimi gördüklerini yanındaki arkadaşına anlatıyor, kimi de, seyahatin tadını çıkartıyordu. Yollar; kentler arasında kuvvetli bir bağ konumundadır.

Yaşamın her karesi değerli ve önemlidir. Birbirine benzeyen hayatlar kadar, birbirine benzemeyen hayatlar vardır.   

                              Ankara’nın ışıkları bize gülümseyerek, davet etti. Otobüs Ankara’nın geniş caddelerinden geçerek, kalacak olduğumuz otele doğru yol aldı.

Gezinin başından beri gittiğimiz kentlerde bir gece konaklamıştık. Ankara’da iki gece konaklayacaktık.  Otele vardığımızda TGC Başkanı Ersen Küçük Ulaştırma bakanı Karaismailoğlu’nu ziyaret edeceğimizi ve on dakikada hazır olmamızı  söyledi.

On dakika gibi kısa bir zamanda hazırlanarak, otobüste yerimizi aldık.

Ziyaret kısa sürse de, Ulaştırma bakanının konuk severliliğine bir kez daha teşekkür ederiz.

                              Serin bir Ankara sabahına uyandık. Kahvaltıdan sonra önce Anıtkabir, ardından Medeniyetler Müzesi ve Ankara kalesine gittik. Öğle yemeğinden sonra grup olarak değil, herkes kendine göre gezdi.

                                 Gezinin son sabahında İçişleri bakanı Süleyman Soylu’nun verdiği sabah kahvaltısıyla altı günlük gezimiz tamamlandı. Bakan Soylu, İzmir’de olan depremden dolayı kahvaltıya katılamadı.

Kahvaltıdan sonra otobüsün rotası Trabzon’du.