GELİNCİĞİN SONU
Vaktiyle mutlu bir çift kentten uzak bir yerde yaşam sürerdi. Bu çiftin mutlulukları fazla uzun sürmedi. Adam vakitsiz bir zamanda ölünce hamile kadın bir başına kalır. Ormanda bulduğu yaralı gelinciği acır ve onu ve götürüp iyileştirir. Yalnızlığına arkadaş olur.
Gelincik evcil bir hayvan olmasa da, kadının sevgisi onu evcilleştirir.
Dünyaya gelen bebek de, evde ayrı bir neşe kaynağı olur. Kadın, çalışmak için evden istemeyerek de olsa çıkar.
Bebekle gelincik evde kalır. Yine bir gün kadın, çalışmak için evden çıkar. Eve döndüğünde kapının önünde gelinciğin ağız kenarlarının kanlı olduğunu görür. Çılgına dönen kadın hiç düşünmeden gelinciği orada öldürür.
O sırada içerde bebeğin sesini duyar. Kadın hızlı adımlarla odaya girer. Bebeğin beşik de olduğunu, yanında paramparça olmuş bir yılan görür.
Kadın o anda, ne kadar ön yargılı olduğunu anlar. Ancak iş işten çoktan geçmiştir.
Ön yargılı olmak faydadan çok zarar getirir.
Anlamadan, dinlemeden hüküm vermek hiçbir zaman iyi bir karar değildir. Anlamadan yapılan her eylem, mutlaka bir pişmanlık yaratır.
İnsan çoğu zaman ön yargılı davranmayı kendinde hak görür. Oysa önyargılı davranmak, anekdot da, olduğu gibi kötü sonuçlar doğurur.
Kadın ön yargılı davranmayıp, gelinciğin ağzındaki kanları araştırdıktan sonra karar vermeliydi.
Gelincik yılanla boğuştuğu için ağzı kanlanmıştı. Ancak kadın, gelinciğin ağzındaki kanın bebeğin kanı olduğunu düşünerek, gelinciği parçalayıp öldürdü.
Oysa gelinciği yaralı bulduğunda ona sevgisini verip merhamet gösterdi. Aynı kadın, bebeği söz konusu olunca, aynı merhameti gelinciğe göstermedi.
Zavallı gelincik, yılanla girdiği mücadeleden sonra kadının hışmından kendini kurtaramadı.
Hayat her daim sürprizlerle doludur. Sürprizlerin ne olduğu baştan bilinmese de, daha sonra yaşanıp ortaya çıkar. Sürpriz yapan da, sürprizi duyanda aynı sevinci yaşar.
Biri sürpriz yapmıştır, diğeri sürprizle karşılaşmıştır. İkisinin de ortak paydası sevinçtir.
Herkes kendine göre bir yaşam belirler. Belirlenen yaşamın içinde yine kendi kurallarını koyar.
Her kural, kişinin karakterini yansıtır. Bir başkası o kuralın içinde kendine yer bulamaz.