DUYGU KARAHASANOĞLU


FELAKAETE ADIM ADIM

Ortadoğu’da sular iyice ısındı.


                                               FELAKAETE ADIM ADIM

 

                       Ortadoğu’da sular iyice ısındı. İsrail, ateş çemberini genişletmek isterken, yüzlerce sivilin ölmesini hiçe sayması, düşündürücüdür. 

ABD ve İngiltere ellerini Ortadoğu’dan çekmek zorundadır. Her defasında bu bölgeye kan, şiddet ve ölüm getirdiler. Kendi ülkelerinde şiddet istemiyorlar. Ancak Ortadoğu’da her türlü şiddet yapmayı kendilerinde mubah görüyorlar. 

İsrail, bir yıldır Gazze’de taş üstünde taş bırakmadı. Filistin’in bir çok toprağını işgal etti. Kadın, çocuk yaşlı demeden ölüm yağdırdı. İsrail, o kadar kana susadı ki, Lübnan’a ve Suriye’ye saldırılar düzenledi. 

İsrail tüm bunları yaparken ABD her türlü destek vermeyi sürdürdü. 

İran, İsrail’e yüzlerce füze yağdırdı. Ne var ki, İsrail’in demir gök kubbe savunması füzelerin çoğunu imha etti. Füzeler semalarda görünür görünmez israil, halkını sığınaklara çekti. Hava trafiğini durdurdu. İniş ve kalkışları yasakladı. 

İran füze gönderirken, israil’e karşılık vermemesi gerektiğini söyledi. Ancak Netanyahu, İran’a karşılık vereceklerini açıkladı.

İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, şehit edilen İsmail  Haneye, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın intikamlarının alındığını söyledi. 

BM Güvenlik Konseyi acil toplanma kararı alması ne ifade eder? Bir yıldır Filistin’in gözyaşları  durmuyor. Netanyahu ölüm yağdırdıkça, yağdırıyor. 

Bu BM Güvenlik Konseyi  kimin tarafında? İsrail’in yaptığı zulüm ve soykırım karşısında bugüne kadar net bir adım atmadı. Dünyanın gözü önünde İsrail’ın tankları altında can veren Filistinliler için ne yapıldı?

Bu BM Güvenlik Konseyi olaylara hangi taraftan bakıyor? 

ABD, top yekun destek vereceğini açıklarken BM Güvenlik Konseyi, buna karşı ne diyebildi? Hiç bir şey. Çünkü  BM’nin  başını çeken ABD’dir. ABD İsrail’a destek veriyor, göstermelik olarak BM Güvenlik Konseyini topluyor. Bu ne iki yüzlülük.

İsrail’in Lübnan’a saldırısının açıklanacak bir yanı var mı? 2011 yılında Suriye’nin karışmasıyla yüzbinlerce sığınmacı Lübnan’a gitti. İsrail’in Lübnan’a saldırmasıyla mülteciler tekrar yola düştü. Suriye’ye giderek, canlarını kurtarmanın hesabını yapıyorlar. 

BM, yüzbin kişinin Suriye tarafına geçtiğini açıklaması ortada nasıl bir denklem olduğunu siz düşünün. 

Haritayı gözünüzün önüne getirin. İsrail, Lübnan, Suriye, Filistin, Ürdün, Irak!

ABD, bu topraklardan çekilmedikçe, bu bölgeye barış, istikrar gelmesi mümkün değildir. Her ne olursa olsun ABD, İngiltere bu bölgeden çıkmak zorundadır. İsrail’i kullanarak, o bölgeyi kan gölüne çevirmek istiyorlar. Lübnan, bir zamanlar Fransa’nın sömürgesiydi. Bunun için Fransa Lübnan’a yapılan saldırıyı desteklemiyor. 

Kısacası,  dünyayı adım adım felakete sürüklemek istiyorlar.