EKMEK PARASI
Çocuk babasına sorar, “baba, insanlar neden çalışır?” babası, oğluna” ekmek parası için.” Der. Çocuk gözlerini fal taşı gibi açarak, “öyleyse fırıncılar niye çalışıyor?”
Ekmek parası için her türlü işe girenlerin sayısı o kadar fazla ki? “Her işi yaparım abi!” Çocuklarının rızkını kazanmak için sigortasız çalışmayı bile göze alanlar var. Nereden bilebilirdi ki, ekmek parası için girdiği iş yerinin ruhsatsız olacağını…
İhmalsizlikten daha doğrusu denetimsizlikten meydana gelen korkunç patlamada hayatını kaybeden yirmi bir kişinin tüm hayalleri umutları, çöken üç kat gibi yok oldu. Onlarda geriye kalan sadece anıları. Her birinin farklı yaşam öyküsü vardı.
Her biri hayata sımsıkı bağlıydı. Otuz altı yaşındaki kadının üç çocuğuna bakabilmek için girdiği iş yerinden bir gün cenazesinin çıkacağını bilmiyordu. Ölüm, genç kadını, üç çocuğundan kopardı. En büyüğü on dört yaşındaydı. Sabah evden çıkarken, bir daha geri gelmeyeceğini çocuklarına sıkı sıkı sarılamayacağını bilemezdi. Bilse bile kaderini değiştirebilir miydi?
Ya çocuk özlemi çeken aile. Yıllarca çocuk özlemiyle yanıp tutuştular. Bebeklerini öpüp koklamayı defalarca hayal ettiler. Sonunda tüp bebek özlemlerini giderecekti. Ama bunun için de para lazımdı. Sigortasız çalışmayı bile göze alan genç adam, gece gündüz çalışıp, para biriktirmeye başlamıştı. Ama ölüm, bu arzusunu gerçekleştirmesine izin vermedi.
Feryatlar göğe yükselirken, göz pınarlarının suyu sessizce akıp gitti. Sevgiler yüreklere gömüldü. Dudaklar sadece duayla kıpırdadı.
Masum insanlar, kanlarıyla yetkililerin ihmalini ödemektedir. Ruhsatsız işyerlerinin sorumlusu kimlerdir?
Sizin anlayacağınız top, bir o ayakta bir bu ayakta… paslaşma devam edip, duruyor. Olanlar yine zavallı biçarelere oluyor.
Eee, burası Türkiye, ekmek parası kazanmak öyle kolay değil. Önce bir çevrene bakıp, ondan sonra karar vereceksin. Adamın başına vurmuşlar; “vay arkam vay!” demiş. “Biz senin arkana vurmadık ki?” dayak yiyen adam,“Arkam olsaydı, başıma vurmazdınız.”
