Fatma Karahasanoğlu


DÜNYAMIZA SAHİP ÇIKMALIYIZ

İklimlerin ne denli değiştiğinin herkes farkında.


                                     DÜNYAMIZA SAHİP ÇIKMALIYIZ 

 

                  İklimlerin ne denli değiştiğinin herkes farkında. Artık kar yağmıyor, yağmur toprağa faydalı şekilde yağmıyor. 

Yer altı suları yeterince beslenemiyor. Doğa kendisini temizleyemiyor. Bunca fabrikalar, atmosfere verdiği zararın neticelerini hep birlikte yaşıyor ve görüyoruz. 

Her ağır sanayi atmosferin biraz daha kirlenmesine nedendir. 

Dünya geneline baktığımızda atmosfere en çok zarar veren ülkelerin başında Çin gelmektedir.  Ardından ABD derken diğer ülkelerde gelmektedir.                  

Yapılan araştırmalar hiç de açıcı değil. Çin, yüzde eli atmosferi kirletirken, Türkiye sadece yüzde bir kirletmektedir. 

Öyle an gelecek ki, insanlar, nefes alamayacak duruma gelecek. 

130 yılda dünya 1 santigrat derece ısındı, iklim değişiklikleri ortada, ardından gelen felaketler de, gözler önünde. 

2100 yılına kadar 6 santigrat derece dünyanın ısınmasından söz ediliyor. Bu ne anlama geliyor, yorumu size bırakıyorum .   

Bugün hiç fabrikalar çalışmazsa, atmosfere hiç gaz gitmezse, kirlilik sıfır derecesinde olsa bile, atmosfer 200 yıl kendisini temizlemeyecek durumdadır. 

Her şey bu kadar açıkken, hala savaş tamtamları çalınıyor. 

Dünyanın durumu bu şekildeyken, savaşlar da, neyin nesi oluyor? Bunu anlamak mümkün değil. 

Dünyayı yaşanmaz hale getirmek için söz birliği yapılmışçasına silahlar, üretilip, bombalar belli ülkelerde patlatılıyor. 

Ne için? Vaat edilmiş topraklara sahip olmak? O toprakları sana kim vaat etti? 

Dünyanın gidişatı sadece yönetimlerde değil. Atmosferinde dayanma gücü var. 

Dünyanın geleceğinin bu denli kaygı verici boyuta gelmesi göz ardı edilerek, hala savaş çığırtkanlığı yapılmaktadır.                         

Haksız yere giden binlerce can niçin? Suçları neydi? Öksüz, yetim kalan çocukların suçu neydi? 

                  İklimler değişiyor. Tarım ürünleri, her geçen gün azalıyor, daha doğrusu verimi düşüyor. Mutfakta tarım ürünleri pişer. 

Bunun aksini iddia edecek olan var mı? Evlerde, lokantalarda, yurtlarda, kışlalarda, hastanelerde topraktan alınan ürünler pişirilir. 

Hiç kimse mutfağında; 

demir kesip tencereye koymaz. 

Kalebodur kesip salata yapmaz, 

çimento yoğurup ekmek pişirmez, 

tuğla dizip yaş pasta yapmaz, 

alçı suyundan yoğurt  mayalamaz. 

kumdan çorba pişirmez, 

parke taşlardan yumurta haşlamaz.  . 

Dünyamıza sahip çıkmalıyız.