DÜNYA FANİLERİN DEĞİLDİR
Herkesin ders çıkaracağı kıssadan hisseyi okuduktan sonra en az üç kere düşünmenizi tavsiye ediyorum. Kendini yalan dünyanın ihtişamına kaptıranlar bilmelidir ki, bu yalancı dünyada kimse kalıcı değildir.
“Halife Harun Reşid’e, o zamanın Fransa kralı bir gül fidanı hediye etmişti. Harun Reşid, o gül fidanına çok itibar göstererek bahçıvana verdi ve; “Buna iyi bak. Bahçeye dik. Yetiştiği zaman da ilk gül çiçeğini bana getir.” Der.
Bahçıvan, gül fidanını bahçeye dikti. Fidan günden güne büyüdü. Ve çok, güzel gül verdi.
Bahçıvan gül çiçeğinin yanına giderken, bir bülbülün gül dalına konup, öttüğünü görür ve bülbülü seyre dalar.
Bülbülün uçup gittikten sonra gül çiçeğini almayı düşünür. Bülbül, bir müddet daha öttükten sonra gül yapraklarını darmadağın ederek uçup gitti.
Bahçıvan gördüklerine inanamaz. Dağılan gül yapraklarına uzun uzun bakar. Harun Reşid’e ne cevap vereceğini düşünür.
Doğruyu söylemekten başka çaresi olmadığını anlar.
Harun Reşid’in huzuruna çıkar. Olan biteni anlatır.
Halife Harun Reşid, bahçıvanı dinledikten sonra üzülmemesini söyleyerek; “bu dünyaya, etme bulma dünyası derler. Bu dünya bülbüle de, kalmaz. Eden bulur!.”
Aradan zaman geçer. Bahçıvan bir gün, bahçede gül çiçeğini koparan bülbülü, yılanın ağzında görür. Çok geçmeden yılan, bülbülü yutar.
Bahçıvan gördüklerine inanamaz. Harun Reşid’in huzuruna çıkarak, bahçede gördüklerini anlatır.
“efendim, keramet gösterdiniz. Dünya, bülbüle kalmadı.”
Harun Reşid, aynı sözleri tekrarlayarak; “ bu dünya yılana da, kalmaz. Eden, bulur.” Der.
Bir gün o yılan, bahçe sulamakta olan bahçıvanın ayaklarına hücum eder. Bahçıvan, yılandan daha atik davranıp, elindeki kürekle yılanı ortadan ikiye böler ve öldürdükten sonra halifenin huzuruna çıkarak olan biteni anlatır.
Halife aynı sözleri tekrarlar; “bu dünya sana da, kalmaz. Eden, bulur.”
Aradan uzun yıllar geçer. Harun Reşid, bir suçtan dolayı bahçıvanı idam cezasına çarptırır. Cellatlar, bahçıvanı alıp götürürler. İnfaz edilmeden önce son arzusu bahçıvana sorulur.
Bahçıvan; “bir isteğim var. ancak halifenin dışında kimseye söylemem. Çünkü mana taşımaz.”
Cellatlar, durumu halifeye bildirir. Çok geçmeden halife bahçıvanı huzuruna alarak; “ne diyeceksin. Benden başkasına diyemediğin nedir?”
Bahçıvan; “ sultanım, mesele malumunuzdur. Bu dünya bülbüle, yılana kalmadı. Bana kalmayacağı gibi sana da, kalmayacak. Sen, beni en ufak bir sebepten, cellatlara teslim ettin. Bu dünyanın sana kalacağını mı sanıyorsun. Bu dünyaya, etme bulma dünyası derler. Diyen sensin.” Der.
Bahçıvanın, olan biteni hatırlatması, halifeye tesir eder ve bahçıvanı af eder.
