Fatma Karahasanoğlu


ÇOCUKLUĞUMDA HATIRAMDA KALANLAR

İlkokul dördüncü sınıfa gidiyordum. Aynı mahallede oturduğum arkadaşım her sabah evimizin önünde buluşur, birlikte okula giderdik.


    ÇOCUKLUĞUMDA HATIRAMDA KALANLAR

 

                             İlkokul dördüncü sınıfa gidiyordum. Aynı mahallede oturduğum arkadaşım her sabah evimizin önünde buluşur, birlikte okula giderdik. 

Arkadaşımın  iki kız kardeşi ve amcasının kızı da bizimle okula gelirdi. Her üçü de, bizden küçüktü. 

                             Bir sabah okula giderken, yolun kenarında can çekişen bir eşek dikkatimizi çekti. 

Ben ve arkadaşım eşeğin yanına kadar sokulduk. Eşek ölmemişti. Zor nefes alıyordu. Göz kapakları yarıya kapanmıştı. 

Benim aklıma gelen fikir, arkadaşımın aklına da gelmiş olacak ki, ilkokul birinci sınıfa giden arkadaşımın amcasının kızını, iki kolundan tuttuk. Bu arada gözlerini de kapattık. Çoraplarını çıkartıp, eşeğin üzerine koyduk. Sonra gözlerini açtık. 

Kız, öteye beriye bakındı. Korkudan bembeyaz oldu. Gözlerinden yaşlar akmaya başladı. Ben ve arkadaşım katıla katıla gülüyorduk.  Kızın korkması hoşumuza gidiyordu. Kız ağlıyor, biz gülüyorduk.  

Bu sahne yirmi, yirmi beş dakika sürdü. Hiç bir şey olmamış gibi kızı, eşeğin üzerinden aldık. Çorap ve ayakkabılarını giymesine yardım ettikten sonra tekrar okul yoluna düştük.

Bu arada kızı, kimseye bir şey anlatmaması için iyice tembihledik. Bu eylem, birkaç ay devam etti. Eşek tamamen ölene kadar. 

Bir sabah, okul yolunda eşeği yattığı yerde bulamadık. Biz üzüldük, kız sevindi. Kızın korkudan o yüzünü hala hatırlarım. Düşündükçe için için gülerim. 

Aradan bir yıl geçti. Yine bir gün okula giderken, kesek yol üzerinde yine can çekişen bir eşek gördük.  İçimizdeki istek yine harlandı. 

Kızın gözlerini sıkıca kapattıktan sonra eşekle yüz yüze getirdİk. Sonra kızın gözlerini açtık. Eşekle burun buruna gelen kız, korkudan çığlık attı. 

Ancak kızı tuttuğumuzdan kalkmasına müsaade etmedik.  Kızın bağıran sesine bizim gülme sesimiz karışıyordu. 

O kadar mutu olmuştuk ki, kızın çırpınmalarına aldırmıyorduk. Bir müddet sonra kızı, eşekten uzaklaştırdık. 

Pantolununun ıslaklığı gözümüzden kaçmadı.

Kız, o gün okula gelmedi.  Olan biteni annesine anlatmış. Annesi de, kızı saçlarından tutup, evin penceresinden sarkıtmış. Kız aynı gün iki korku birden yaşamış. 

Okul çıkışı eve geldiğimde annem, bana çok kızdı. Yaptıklarımın yanlış olduğunu anlatırken, gözlerinde en ufak gülümseme yoktu. 

Kızın annesi tarafından hırpalandığını da annemden öğrenmiştim. 

Anneme söz verdim. O günden sonra kıza hiçbir şey yapmadım. Her sabah okula birlikte gidiyor, öğleleri eve birlikte geliyorduk. Yemekten sonra yine okula birlikte gidiyor, akşam yine birlikte çıkıp eve geliyorduk.

                      Çocukluk anılarımdan hatıramda kalan sadece bunlar değildi elbette. Ancak bugünkü köşemde bu kadar yeter sanırım. 

Önümüzdeki haftalarda hatıralarıma devam edeceğim.