ÇİFTE STANDART
Avrupa Birliği’nin çifte standart uygulaması devam ederken, Yunanistan’ın çizmeyi aşması kabul edilemez.
Tarih sayfalarını karıştırdığımızda Yunanistan’ın nasıl bir ülke olduğunu görmekteyiz. Bunları açıkça anlatmaya gerek yok.
Uluslar arası sularda yaşanan skandal olayın baş aktörü yine Yunanlı bir komutandı.
Libya’ya yardım taşıyan kargo gemisinde arama yapan Alman askerlerinin hukuk dışı davranışları kabul edilir bir durum değildi. Gemi kaptanının ikazlarına rağmen Alman askerlerinin, ısrarlı tutumu Avrupa Birliğinin nasıl bir çifte standart uyguladığının açıkça bir örneğidir.
Uluslararası sularda bayrak devletinin izni olmadan arama yapılamayacağını Avrupa Birliğinin ülkeleri bilmesine rağmen Türk kargo gemisinin izinsiz aranmasını Avrupa Birliği nasıl açıklayacak?
Minareyi çalan kılıfı hazırlar misali, AB’de açıklamalara başladı. “gemide herhangi bir patlayıcı unsura rastlanmadı. Türkiye’den izin istedik fakat zaman geçmesine rağmen izin vermedi. Gemide arama yapıldı.”
Saçma sapan sözlerle kendini savunmaya geçen AB, nasıl bir yanlış yaptığının farkında değil. Bir avuç Yunanistan’ın aklına bakarak Türkiye’ye karşı bu eylemi yapması asla kabul edilemez. Bu konuda gerek AB üyeleri ve Yunanistan Türkiye’ye tazminat ödemek durumundadır. Yunanistan AB üyesi olmakla kendisini kurtaramaz, bunun hesabını vermeli.
Avrupa Birliği, Türkiye’yi üye alma konusunda yıllardır oyalıyor. Her defasında pürüz çıkartarak, üye olmasını engelliyor. Yunanistan’ın ekonomisi çok mu düzgündü de, AB üyesi oldu.
Bu konuda Almanya’da üzerine düşen payı almak durumundadır. Libya’ya yardım götüren Türk kargo gemisine helikopterle inen Alman askerleriydi. Merkel suskunluğunu korurken Almanya Savunma bakanı, “Alman askerleri görevini yaptı. Avrupa Birliği’nde kendilerine verilen görevi yerine getirdi.”
Türk kargo gemisinde sadece boya ve insani yardım olmasına rağmen böyle bir aramanın usulsüzce yapılması AB’nin Türkiye’ye karşı nasıl bir tutum içerisinde olduğu da açıkça gözler önüne serilmiştir.
Darbeci Hafter’e gemi dolusu silahlar taşınırken, bu AB neredeydi?
