DUYGU KARAHASANOĞLU


BUNUNLA KALSA

Tek kutupludan, çok kutupluya giden dünyada, neler olacağını, bekleyip göreceğiz.


                                                BUNUNLA KALSA 

 

                               Tek kutupludan, çok kutupluya giden dünyada, neler olacağını, bekleyip göreceğiz. 

Trump’ın gümrük vergilerini artırmasıyla başlayan ticari savaş korkunç boyutlara doğru ilerliyor.  Her ülke kendi ekonomisi için gereken adımları atarken, yeni dünya düzeni için yeni bir süreç de, başlamış oldu. 

Uluslararası anlaşmaların da, zaman içerisinde nasıl şekilleneceğini de, görmek mümkün olacak. 

Trump, koltuğa oturalı üç ay olmadan, yaptığı açıklamalarla, dünyayı nasıl felakete sürükleyeceğinin de sinyallerini şimdiden vermiş oldu. Gümrük vergilerini artırması, sadece dünya ülkelerini değil, kendi ülkesinde ticaret yapan şirketleri de olumsuz yönde etkiledi. 

Trump, gece başka bir twet , sabah başka bir twet atarak, gündem yapıyor. Her attığı twet bir başka olay! 

Bir kaç gün önce attığı twet; “dünyanın patronu benim.”

Ne yapmaya çalışıyor, yapmak istediği nedir? Oyunun dışında kalmak istiyorsa, bunu açık bir dille ifade edebilir. Gümrük vergileri hükümranlığını hiç bir ülkeye bu vakitten sonra kabul ettiremez. 

Ticaret savaşlarının bir sonraki adımının ne olacağını kestirmek fazla zor değil. 

İhracat yapan ülkeler kar amaçlı ürünlerini pazarlarken, elbette bir takım düşünceleri vardır. Pazar arayan yada pazar bulan ülkelerin, ekonomi durumlarının  neler olduğu belliyken, Trump’ın gümrük vergilerini artırması, o ülkeler bir başka pazar arayışına yönelmelerine neden olmaktadır.  

ABD ile Çin arasındaki gerginliğin giderek artması  dünya piyasalarına nasıl yansıdığı ortadır. Borsalar da yaşanan düşüşler, her ürüne etki etmektedir. 

                               Dünyanın bir çok yerinde savaşlar yaşanırken, ekonomideki belirsizlik de, dünyanın bir başka felakete sürükleneceğini açıkça göstermektedir. 

Trump, başkanlık koltuğuna oturur oturmaz Gazze’yle ,ilgili olarak düşüncelerini anlatmıştı. Gazze’yi tatil yeri yapacağını Filistinlileri başka bir toprak üzerinde hayat sürmelerini istemişti. 

Trump’ın söylemleri ve eylemleri bitmez. Yemen’de tutsilere hava saldırısı yapması da, bir başka eylemi. Yine birkaç gün önce İran’a yönelik askeri çıkartma olabileceği açıklaması, düşündürücüdür. 

Her ülke kendi güvenliğini sağlamak zorundadır. Bir başka ülkenin saldırmasını kabul etmez daha doğrusu edemez. Ancak Trump, istediği ülkeye saldırı yapmayı kendinde hak görmektedir. 

Uluslararası anlaşmaların hiçe sayıldığı;  “ben yaptım, ben yaparım”  hegemonyasının arttığı bir dünya düzeni oluşturulmak istenmesi sadece dünyayı felaket sürükler. 

Ticari savaşlar, belli bir süre sonra yerini başka savaşlara bırakır.