DUYGU KARAHASANOĞLU


BUGÜN 23 NİSAN

Bayramlar, bayramlar… dini bayramlar, milli bayramlar. Her bayramın kendine has özelliği vardır.


                                                  BUGÜN 23 NİSAN 

 

                        Bayramlar, bayramlar… dini bayramlar, milli bayramlar. Her bayramın kendine has özelliği vardır. 

                        Bugün, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı. Her yıl olduğu gibi bu yıl da, kutlamalar erken yapıldı. 

Kendi kendime düşündüm. Biz bayramları aynı gün kutlardık. Bando eşliğinde kutlama alanına giderdik. Kutlama alanında diğer okullardan gelen öğrencilerin yanında yer alırdık. Kutlama programı akış sırasına göre düzenlenirdi. 

Protokol üyeleri, öğrencilerin ve halkın bayramını kutlardı. Program dolu dolu olurdu. Konuşmalar, şiirler, piyesler, koro, halk oyunları gösterisi. Vb. etkinlikler olurdu. Resmi geçit töreninden sonra bayram sona ererdi. 

Bayram sona ererdi ancak akşam saatinde okulun hazırladığı program kapalı slaonda devam ederdi. 

Velilerin rağbet gösterdiği bu etkinlik, her bayramda tekrarlanırdı. 

                       Bir, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, günüydü.  İlkokul beşinci sınıfta okuyordum. Öğretmenim Orhan Hoca, bir gün önceden sınıfı süslemek için bir çok konfeti, balon, almıştı.

 Her öğrenci büyük dikkatle balonu şişirmeye çalışıyordu. Bende, bana verilen üç balonu şişirmeye çalışıyordum. Şişirdiğim balonun havası gitmemesi için ağzını iple bağladım. Üç balonu da aynı şekilde bağladıktan sonra öğretmenimin yanına gittim. 

Öğretmenim, iki ayrı renkte süs kağıtları verip, nasıl yapacağımı gösterdi. Sırama oturduktan sonra dikkatle süs kağıtlarını yapmaya başladım. Arkadaşlarımda aynı şekilde süs kağıtlarını yaptı.

Renkli balonlar, renkli süs kağıtları sıraların üzerinde boy gösterdi. 

Orhan öğretmen, her zaman ki, uslubuyla; “çocuklar şimdi beni dinleyin. Bu yaptığınız süs  kağıtlarını ve balonları pencereye asacağız.” Dedikten sonra pencerenin önüne gitti. 

Ben şişirdiğim balon ve yaptığım süs kağıtlarını, arkadaşlarımdan önce öğretmenimin yanına getirdim. Ardımdan arkadaşlarımda geldi. 

Orhan öğretmen, dikkatle pencereyi süslemeye başladı. Süs ve balonların arasına Türk bayrağı da, yerleştirdi. Öğretmenimizin her hareketini  inceledik. 

Süsleme işi bittikten sonra “evet çocuklar, nasıl oldu? Beğendiniz mi?”

Her birimiz aynı anda beğendik. Deyince, öğretmenimiz bir kez daha bakmamızı söyledi. Süslenen pencereye dikkatle bakmaya başladım. Bir şey göremedim. Arkadaşlarımda benim gibi dikkatle baktı. Onlarda eksik görmeyince, öğretmenimiz gülerek,  “evet çocuklar,  eksiklik yok, hatta fazlalık var.” Dedi. 

Bu söz bizi daha da şaşırttı. Yine aynı ağızdan “fazlalık mı?”

Öğretmenimiz tekrar gülerek; “evet çocuklar, şu tarafta balon sayısı daha fazla. Diğer taraf tartılıyor, iki balonu alıp, tahtanın üst köşelerine asalım.” Dedikten sonra  iki balonu alıp, tahtanın üst sağ ve sol köşelerine iple astı. O gün hafızamda hala saklıdır. 

                          23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramı kutlu olsun.