Fatma Karahasanoğlu


  BİR VARMIŞ BİR YOKMUŞ

İyilik yapmak çok zor değil


                                       BİR VARMIŞ BİR YOKMUŞ 

 

                         İyilik yapmak çok zor değil. Yeterki iyilik yapma isteği olsun. İyilik yapmak istemeyen her zaman mazeret uydurur. 

Her kim ne yapıyorsa, kendine  yapar. İyilik yapan iyilik bulur, kötülük yapanda kötülük bulur.

                         Para hırsına bürünenlerin hiç biri iyilik yapmaz. İyilik onların semtine uğramaz. Her defasında kendilerini farklı görürler. Gönüllerinden iyilik hiçbir zaman kopmaz.  Gönülleri adeta iyiliğe körleşmiştir.  Körleşen gönüllerden hiçbir şey olmaz. Hayata her daim maddiyatla bakarlar maneviyat onların hayatında yer almaz. 

Maneviyatı olmayanların tek düşüncesi maddiyattır. Kafalarında daima para kazanma hırsı vardır. 

İki çocuk mahalle bakkalına soluk solağa girer. Bakkal kızgın şekilde çocuklara bakar. Çocuklar ekmek ve süt ister. Bakkal, paralarının olup olmadığını sorar. Çocuklar boyunlarını bükünce, bakkal onları kovar. 

Çocuklar, üzülerek bakkaldan çıkmak üzereyken, küçük bir kız yanlarına sokularak, neden üzüldüklerini sorar. İki kardeş küçük kıza olan biteni anlatır. 

Küçük kız bakkala girer. Cebinden  çıkardığı parayı bakkala uzatarak; “ne istiyorlarsa bunlara ver. Süt daha çok olsun.” 

Bakkalcı , önce küçük kıza sonra iki çcouğa bakarak; “herhalde ailen çok zengin.” Der. 

 Küçük kız, konuşmasını sürdürür. “hayır ailem zengin değil. Bu iyiliği sende yapabilirsin. Görüyorum ki, sen daha zenginsin. Her gün onlara parasız bir ekmek ve süt versen seni etkilemez.” 

İyilik yapmak isteyen yapar. Yapmak istemeyende yapmaz.  Her şey bu kadar açık ve nettir. Küçük kızın ailesi zengin değildir. Fakat küçük kız, harçlığından ihtiyaçlı olan bir aileye ,iyilik  yapmada teredddüt etmez. 

                          İnsanlar iyilik yapmayı her nedense göz ardı etmektedir. Yardım ederek kimsenin malı mülkü azalmaz. Yapılan her iyilik mutlak suretle karşılık bulur. Hiçkimse şunu düşünmesin, “bir ben mi yardım  edeceğim. Onca insanlar arasında.” 

Herkesin yaptığı iyilik onunla gidecek. Bunu herkes bilmelidir. 

Bilinmesi gereken o kadar şey var ki, yeterki o bilinçte olunsun. 

                          Bir varmış, bir yokmuş diye başlayan hikayelerin sonunu herkes merak eder. Bir an önce hikayenin anlatılıp bitirilmesi  istenir. Hikaye bittikten sonra dinleyicilerde farklı düşünceler hasıl olur. 

Kimi çok beğendiğini, kimi çok duygulandığını, kimi bir şey hissetmediğini söyler. 

Burada asıl önemli olan hikayenin anlatış tarzı ve konusu değil. Dinleyicilerin hikayeye olan bakışıdır.