Fatma Karahasanoğlu


     BİR KAHVE FİNCANI

     BİR KAHVE FİNCANI


 

                                        BİR KAHVE FİNCANI

 

                        Bir kahvenin kırk yıl hatırı olduğu gibi bir yudum kahvenin de eşi benzeri tadı yok. Dostlar, kahve fincanlarından yudumlarken doyumsuz sohbetlerin içerisine neler sığdırmaz ki?

Kahve, hakkında  bir çok efsane, hikaye vardır. Günümüze kadar uzanan hikayeler her kahve sohbetinde mutlaka dile getirilir. Kimine göre Etiyopyalı bir dağ çobanın sürüsünü otlatırken, kahve çekirdeklerini yiyen keçilerinin enerjik olduğunu görür ve bunu çevresindekilerle paylaşır, kimine göre de, Yemen’de bir tacirin seyahati sırasında tesadüfen kaldığı handa kahve çekirdeklerinin kaynatıldığına tanık olur. Tacir daha sonra kaynatılan çekirdeklerin suyunun kendisine ikram edildiğini ve çok hoşuna gittiğini diğer tacir arkadaşlarıyla paylaşır.

Kahve, öyle bir içecektir ki, tadını alan asla vazgeçmez. Kahve falları günümüzde oldukça yaygındır. Kahve içip de falına baktırmayan belki de yoktur.

                         Bir mahallede ev işlerini bitiren  kadınlar, avluda toplanır. El işlerini eline alan kadınlardan yaşlı olanı; “aramızda en genç olan kızımız bize kahve yapsın.” Der. Endamı güzel genç kız, ayağa kalkar. Bir, iki, üç sayarak dört kişilik kahve cezvesini ocağa koyar. Köpüklü kahveyi özenle fincanlara döker. Tepsiye özenle yerleştirirken, su bardaklarını da aynı özenle yerleştirir. Ve ikramda bulunur. Kahveler yudumlanırken, taş avluda kahkaha ve neşeli sesler yankılanır. Çok geçmeden fincanlar fal için tabaklarına ters çevrilir. Kahveyi pişiren genç kız, oldukça heyecanlıdır. İlk olarak kendi kahve falına bakılmasını ister.  Orta yaşlı, şişman kadın kahve tabağını eline alır. Ters duran kahve fincanını düz çevirerek dikkatlice içine bakar. Bir müddet sonra; “üç gün mü desem, üç hafta mı desem, yoksa üç ay mı desem! Bir kısmetin var. İçine ay da doğdu.” Gözlerini  fincanın içerisinde dikkatlice dolaştırır. Sonra; “evet, evet. Kısmetin iki tane oldu. Yolların çok. Ama hepsi aydınlık. Çıkmaz yolun yok. Aaa, bir devlet kuşu kondu sana. İyi kızım kısmetin açık.” Der.  

Daha sonra kapalı olan tüm fincanlar açılarak fallarına bakılır. Gülüşmeler, neşe derken, avluda ki günlük sohbet akşam olmadan sona erer.                           

                       Kahvenin öyle yada böyle hikayeleri olsa da, günümüzde vazgeçilmez içecek olduğu bir gerçektir.

                     Gazeteciler Cemiyeti, bu anlamda çok güzel bir çalışmaya imza attı. Yenilenen gazeteciler cemiyetinde yeni bir uygulama hayata geçirildi. Kadın gazeteciler kahve buluşmaları adı altında bir araya geliyor. Kahveler yudumlanırken, sohbetlerde koyulaşıyor. kahve molasının sohbetiyle günlük hayattan bir nebzede olsa uzaklaşılıyor.