DUYGU KARAHASANOĞLU


BİR GÜN GELECEK

Objektif bakabilene ne mutlu!


                                            BİR GÜN GELECEK 

 

                   Objektif bakabilene ne mutlu! Her kim olursa olsun olaylara objektif bakmasını bilecek. Bu dünyada, hiç kimse kalıcı değildir. Günü gelince her can bedenden ayrılıp ahret yurduna yola çıkacak.

Dünya malı dünyada kalır. Düşüncesiyle hareket edilmelidir. Ne yazık ki, bu düşünce bir çok insanın  belleğinden silinip gitti. 

Onlar, zannediyorlar ki, “biz bu dünyada kalıcıyız. Her ne yaparsak yanımıza kardır. Çalarız, çırparız, yeriz yediririz.”

İşte, bu gibi insanlar, sadece kendilerini kandırır. Yine zannederle ki, “biz başkalarını kandırıyoruz.” 

Oysa, kandırdıkları sadece kendileridir.

Dünyanın herhangi bir yerinde bulunmakla kendisini ayrıcalıklı görenler, aslında acınacak durumdadırlar. 

Dünyanın tüm ganimetlerine sahip olmakla ömürlerine ömür mü katacaklar? 

Bir başkasının hakkını yemekle ahrette hesap vermeyeceklerini mi düşünürler? 

Adaletli davranmayanların bir gün hesap divanında Hak huzurunda bulunmayacaklarını mı düşünürler? 

Haram yiyerek helal lokmadan uzaklaşırken, bir gün bunun bedelini ödemeyeceklerini mi zannederler?      

Her kim Hak yolundan ayrılıp, adaleti unutuyorsa, o insanın insanlığından şüphe duyulur. 

                     İnsanın beyni çok farklı çalışır. Nerde, ne yapacağı asla bilinmez. Bir an gelir, bambaşka bir kimlikle toplumda dolaşır. 

İç dünyalarında yaşadıklarıyla, dış dünyayla olan bağlantısında çelişkiler görülür. Bu çelişki çoğu zaman faciayla sonuçlanır. Facianın büyüğü küçüğü olmaz. Her facia, yaşandığı yerde faciadır. 

Öyle insanlar var ki,ölüye bile saygı göstermez.  Mermer mezarın taşlarını yerinden kopartacak kadar gözü dönmüş insanlar ne yazık ki, bu toplumda aramızda yaşıyor.

Geçen hafta  bir aile mezarlığı tahrip edildi. Mermerler kopartıldı, sunaklar kırıldı. Mezarın üstünde ateş yakıldı.

Şimdi size sorarım. Mezarlığa bu ihaneti yapanlar insan mıdır? Onlara insan diyebilir miyiz? Bir gün  kendisi de, o mezarlarda yatan kişi olacak. Tahrip ettiği mezara bir gün kendisi de girecek. Hiç kimse dünyada kalıcı olduğunu düşünmesin. 

Gün gelir devran döner, tahrip ettiği mezar taşları gibi kendi mezar taşları da kırılıp dökülür.

Kimsenin yaptığı yanına kar kalmaz. Yapılan çirkinlikler bir gün cezasını çeker. 

Kesilen ağaçlarda yanan ormanlarda bir gün insanlardan hesap soracak.

İşte, o hesap günü geldiğinde ağaçları gereksiz yere kesenler ve ormanları bilinçli yakanlar nasıl hesap vereceklerini düşünsün!..