DUYGU KARAHASANOĞLU


BİLİNÇSİZLİK Mİ, ADAM SAYMAZLIK MI?

Bilinçsizlik mi, adam saymazlık mı, bilinmez! Suçlu aramıyor ve kimseyi suçlamıyoruz. Her şeyden önce sorgu yargıcı değiliz. Görevimiz insanlar arasında nifak yaratmakta değil.


                              BİLİNÇSİZLİK Mİ, ADAM SAYMAZLIK MI? 

                               Bilinçsizlik mi, adam saymazlık mı, bilinmez! Suçlu aramıyor ve kimseyi suçlamıyoruz. Her şeyden önce sorgu yargıcı değiliz. Görevimiz insanlar arasında nifak yaratmakta değil.  

Trafik herkesçe malum! Karmaşık bir trafikten ne beklenebilir ki? 

Gelişi güzel park edilen araçlar, 

sorumsuz sürücüler, 

ilçeye inip, şaşıran yayalar, 

alış veriş yapan telaşlı müşteriler, 

bencil davranan satıcılar,

her şeye “ben” egosuyla yaklaşanlar,

para kazanmak için takla atanlar,

kendi kusurunu görmeyip, başkasında kusur arayanlar…

                          Turizm ilçesi olan Maçka’nın trafiğini düzeltmek bu kadar zor mu? Ne söylediniz efendim? Sizi anlayamadım, evet bir daha tekrarlayınız.

Trafik sorunu yok mu? Vay canına! Sizin gibilerde  neredeyse kalmadı. 

Öyle ya da böyle, ilçe trafiği düzetilmelidir. Bunun başka yolu yok. Bu trafik ya düzelecek, ya düzelecek!

Binaların altına otopark mı yapılır? Mevcut binalar kamulaştırılıp yollar genişletilir mi, tek meydan yerine bir kaç meydan mı yapılır, güney çevre yolu mu inşa edilir!

Sosyal medyada ahkam kesenler, bir zahmet olsunda sahaya insinler. Sosyal medyadan konuşmak kolay, nasılsa karşı tarafta kimse yok. Karanlığa kurşun sıkma gibi. 

Hey gidi Maçka, hey! 

Neden, böyle garip kaldın?

Neden, istediğin gibi büyüyemiyorsun?!   

Bilmem  ama, benim bildiğim ve gördüğüm manzara hiç de hoş değil.      

                            Çarşamba günleri Maçka’nın  pazarı olduğunu herhalde herkes bilir. İlçe trafiğinin ne denli yoğun olduğu da sanırım herkesçe malum.

Burada anlaşılmayan bir durum var mı? Sanırım yoktur. Herkes yoğun trafikten şikayetçidir.  Çöpleri alan kamyon özelikle Çarşamba günleri yoğun trafiğe girerse ne olur? Cevabı siz vereceksiniz. 

Konuşamıyor muyuz, yoksa konuşmak mı istemiyoruz. Her iki suskunluk da,  bana göre ilçeye ihanettir. 

Yoo, öyle hemen surat asmayın. Baştan söyledik, kimseyi suçlamıyoruz. Tek amacımız ilçenin daha güzel günlere ulaşmasıdır. Tek taraflı büyüme tek taraflı beslenen çocuğa benzer.

Tek cadde üzerine inşa edilen binalar ve çalışma ofisleri, akan trafiğin geçişini engelleyen  yol kenarına park edilen araçlar. 

Onu bunu bilmem bu ilçede yaşayan herkes sorumludur. Akan trafiği engelleyen araçların yo kenarlarına park edilmesi, çöp araçların yoğun  trafiğe girip, geçişi engellemesine kadar! 

 Her kimin üzerine görev düşüyorsa yapmak zorundadır. “bu benden, şu ondan, bu bundan.” Gibi basit cümleler ilçeye ihanetten başka bir şey değildir.

“sen gel, bizdensin! O gitsin, ondandır, şu gelsin, bizim has adamımızdır.”

Bu ne ya! kaçıncı yüzyılda yaşıyoruz.   

                             İlçenin sorunları çok.  Yazmakla bitiremeyiz. Yazsan ne olacak? Herkes üzerine düşen görevi yapacak mı?!