Fatma Karahasanoğlu

Tarih: 20.09.2024 15:14

BAKIŞ

Facebook Twitter Linked-in

                                             BAKIŞ 

 

                                 Gözlerin konuştuğunu biliyor muydunuz? Her gözün, bir bakma şekli vardır.  “Gözlerinin içine baka baka yalan söyledi.” Sözünü bilmeyen yoktur. 

Öyle gözler var ki, bir baktı mı, adam ne dyeceğini şaşırır. Her bakış bir anlam ifade ettiğinden çoğu zaman dil yerine gözler konuşur. 

Gözlerin konuşması, dile hiç benzemez. Her bakışın altında yatan manayı da, anlamak gerek. Gözlerin hangi manayla konuştuğunu bilenler, konunun nereye varacağını çok iyi hesap ederler. 

Çocuk, yaramazlık yaptığında annesinin bir bakışı çocuğa yeter. O ne bakış ki, çocuk olduğu yerde çakılı kalır. Uzun süre annesinden gözlerini ayıramaz. Yaptığı yaramazlık da, yarım  kalır.   

Öğrenci, öğretmen soru sormasın diye bakışlarını yere indirir. Öğretmenin gözünden kaçmayan bu hareketin sonucunda, öğrenci sorudan kaçamaz. 

Gözlerin dili işte bu! Bir göz sorudan kaçarken, diğer göz soruyu tekrarlar. Söz var mı? 

Sözün yetmediği yerde göz devreye girer. Devreye giren göz, çoğu zaman etkisini sürdürür. Sohbet sırasında göz teması kurmayanlar, sohbetin dışında kalır. Eğer göz temasından kaçarak, sohbeti devam ettirmek isteyenler olayı soğutmaya çalışanlardır. 

Öğretmen öğrenciyle, doktor hastasıyla, göz teması kurar. Göz teması kimler kurmaz. Tabii, gözleri görmeyenler. Bunların göz teması kurması mümkğn değildir. Çünkü gözlerini karşısındakinin gözlerine odaklayamaz. Neden mi? Görmediği için. 

Gözler, bu denli konuşma diline yardım ettiğine göre her insanın göz teması kurması gerekmez mi? 

Gözler yalan söylemediği için bir çok konunun aydınlatılmasında yardımcı faktör olarak devreye girer. 

 Kedi yada köpekle göz teması kuranlar, iyi bilir. Kediler mama verileceği zaman gözünüzün içine bakar. O kadar derin bakar ki, konuşacak hissine kapılırsınız. Gözlerindeki derinliği görmek zor olmaz. Köpek içinde aynı şeyleri rahatlıkla söyleyebiliirim. 

Kedi ve köpek her ikisi de, gözleri görmeyenleri hemen fark eder. Onlarla göz teması kurmaya çalışırlar. Kuramayınca, gözleri görmeyenlerin yardımcısı olurlar. 

Evinde kedi besleyen bir kadının gözlerinin rahatsız olduğunu anlayan kedi, atılan kağıdı koşarak ağzıyla alıp, kadının eline tutuşturmaya çalışması ne kadar duyarlı bir hayvan olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Evde herkesle karşılıklı kağıttan yapılan top oynayan kedi, gözleri görmeyen kadına kağıt topu ağzıyla kadının eline getirip koyması, kurulamayan göz teması sonrası yapılan bir harekettir. 

Yine bir başka olayda yol kenarında uyuyan çoban köpeğini kimsenin kaldıramadığı bir anda gözleri rahatsız olan birinin ayağına basmasıyla olduğu yerden toplanıp kalkan köpek, bir çok şeyi anlatmaktadır. 

Ayağına basanla göz teması kuramayan köpek, o kişinin görmediğini bakışlardan çok iyi anlar. Ve hiçbir şey yapmadan yattığı yerden kalkıp kimsenin yürümediği yerde gidip yatar. 

 

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —