Fatma Karahasanoğlu


ALDANMAYACAKSIN

Derviş, ormanda gezinti yaparken, çalıların arasından bir ses duyar. Ne olduğuna bakmak için yaklaşır. Çalıların arasında, kuş görür. Kuş dervişi görünce hiç istifini bozmaz.


                                           ALDANMAYACAKSIN 

 

                  Derviş, ormanda gezinti yaparken, çalıların arasından bir ses duyar. Ne olduğuna bakmak için yaklaşır. Çalıların arasında, kuş görür. 

Kuş dervişi görünce hiç istifini bozmaz. 

Derviş biraz daha yaklaşır. 

Kuş oralı olmaz. Aynı yerde durur.

Derviş, elini uzatıp yakalamak ister. 

Kuş, uçmaya çalışırken kanadı kırılır. 

Kanadı kırılan kuş, dervişi Hz. Süleyman’a şikayet eder. 

Hz. Süleyman, kuşu dinler; “ben bu dervişten şikayetçiyim. Kanadımı kırdı. Cezalandırılsın.”

Hz. Süleyman dervişe dönerek, olan biteni bir de dervişten dinlemek ister. 

Derviş, “iki kez, yanına yaklaştım. Benden hiç kaçmadı. Üçüncü kez yaklaşınca kaçmak istedi ve kanadı kırıldı.”

Hz. Süleyman, kuşa dönerek; “dervişin anlattıkları doğru mu?” 

Kuş, “evet,anlattıkları doğru. Derviş olduğu için ondan kaçmadaım. Zarar vermez düşündüm.”

Hz. Süleyman, “o zaman, derviş cezalandırılacak,kısasa kısas kolu kırılacak.”

Kuş, karşı çıkar; “hayır, kolu kırılmasın. Başka ceza verilsin.”

Hz. Süleyman, “dervişin cezalandırılmasını istemiyor musun?”

Kuş, “evet ama kolu, kırılırsa, yine benim gibi kuşların canını yakar. Derviş hırkası alınsın ki, başka kuşların canı yanmasın.”

                    Hayatta böyledir. Kendini farklı tanıtanlar, daha sonra hayal kırıklığı yaratmıyor mu? 

Mevlana’na ne güzel demiş; “ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol.”

Ancak günümüzde o kadar karışıklık var ki, kimin ne olduğu ne yaptığı belli değil. 

Bir atasözü de; “paranın ve imanın kimde olduğu belli değil.” 

Çok doğru. Öyle insanlarla karşılaşılıyor ki, uslubuyla hareketleriyle insanı rahatlıkla yanıltabiliyor. Önemli olan bu tip insanları iyi tanıyıp, analiz etmektir. 

Herkes yemek yapar, ancak iyi bir aşçı olamaz. Her dişi doğurur ama herkes anne olamaz. Örnekler uzayıp gider. 

                    Derviş kuş hikayesinde, o kadar çıkartılacak ders var ki, anlayana göre. Hikayeyi anlayan dersi de, anlar. 

Bir yazıyı, okumak kadar özümlemek önemli. Satırları okuyup, bitirmekten çok, o satırlarda anlatılmak istenen konunun ana fikri ne?

Hiçbir şey anlamadan yazı okuyup, bitirildi. Sonuç ne? Kocaman, hiç! 

                   Kuş, dervişten neden kaçmadı? Açıkça ortadadır. Dervişe güvenmeseydi, ilk hamlede kaçardı. Demek ki, dervişin hırkası kuşa güven verdi. Ortada güven olunca, kaçmak da olmaz.  Kuş kanadı kırılınca yanıldığını anladı. 

Demek ki her görüntüye aldanmayacaksın.