Fatma Karahasanoğlu


      AKILLARA ZİYAN

 Kadın cinayetlerinin önüne bir türlü geçilemedi. Kadına şiddeti kendine hak görenlerin en ağır şekilde cezalandırılması da, haktır.


                                        AKILLARA ZİYAN

 

                        Kadın cinayetlerinin önüne bir türlü geçilemedi. Kadına şiddeti kendine hak görenlerin en ağır şekilde cezalandırılması da, haktır.

Hiç kimsenin  yaşam hakkı bir başkasının elinde değildir. çiftler arasında geçimsizlik hat safhada olsa da, şiddeti gerektirmez. Dahası kadını öldürmeye!

                         Her kim olursa olsun akıllı olmak durumundadır. Özellikle şiddet uygulayan erkekler, iyi bir testten geçirilmelidir. Kendilerini deliliğe vererek cezadan kurtulmaya çalışmaları da, ayrı bir sorundur. Medeni insan gibi boşanmak varken, ne diye cinayet işleniyor ki?!

 Bu dünyada herkes misafir yaşamaktadır. Her can emanettir. Ne yazık ki, bazı taş kafalılar bunu anlamakta güçlük çekmektedir.

                     Başak genç bir kadın, tanımadığı bir cani tarafından kılıçla öldürülüyor. Bunun neresi, savunulur? Bu caninin nefes alması bile akıllara ziyandır. Bu caniyi hiçbir şey masum gösteremez.  Öyle bir ceza verilmeli ki, bir daha kadına hiç kimse şiddet uygulamasın. Verilen cezalar caydırıcı olmadıkça, kadın cinayetleri her daim gündeme gelir.

 idam  cezası mı çıkar, kürek cezası mı olur bilmem ama kadına en ufak şiddet uygulayan bir erkek, en ağır şekilde cezayı alacağını bilmelidir.

Bu tip canileri hazır bakmak da hoş değil.

Giden canlar bir daha geri gelmiyor. Cinayete kurban gidenlerin yakınlarının yürekleri yangın yerine dönüyor. Bu yangını dindirmek gerekir. Canilerin yaptıkları yanlarına kar kalmamalı.

                             Kadın; sevgi ve şefkat dolu. Nasıl şiddet mağduru olarak öldürülüyor. Sadece kadın değil, hiçbir canlı şiddeti hak etmiyor. Her canlı verilen ömrü tüketecektir. Emanet taşınan can bir gün teslim edilecektir. Ancak cinayete kurban edilerek giden canlar, çok acı vermektedir. Yakınlarının göz yaşları sel akıp giderken, caninin az ceza alması ve hazır bakılması daha da zor gelmektedir.

                          Bu yaşanası dünyada kötülüklerin son bulması dileklerin en başında gelse de, böyle bir dünyanın olmayacağı aşikardır. İnsanın olduğu her yerde kavga ve şiddet vardır. Bunu engellemek zor gibi görünse de, verilecek ağır cezalar caydırıcı olur.

                       Günlük hayatlar basit konularla meşgul edilirken, şiddette kendine hemen yer bulmaktadır. Yol verme kavgalarına tanık olurken, kiracı ev sahibi arasındaki tartışmanın cinayetle sonuçlandığına da tanık olmaktayız. Gürültü yapanlar ikaz edildiğinde nasıl canileştiğini de defalarca gördük.

Neden insanlarda, en küçük olay  karşısında şiddet yapma isteği var? Beyin yapıları ne şekilde çalışıyor? Beyninin içinde saklanan olaylar daha sonra kişiyi nasıl bir cani yapabiliyor?

                            İşte!  Tüm bu soruları iyi cevaplayıp, yerinde analiz etmek gerekir.