ismet eyüboğlu


YEREL ADAYLARA, YEREL SORULAR

Böyle seçim dönemlerinde "Seçimler bir demokrasi şölenidir" gibi sözlere sık sık rastlarsınız.Doğrudur da.O zaman ister istemez "demokrasi " nedir sorusu akla gelir.


            YEREL ADAYLARA, YEREL SORULAR

Böyle seçim dönemlerinde "Seçimler bir demokrasi şölenidir" gibi sözlere sık sık rastlarsınız.Doğrudur da.O zaman ister istemez "demokrasi " nedir sorusu akla  gelir.
Cevap: Elbette ki halkın kendini  yönetecekleri kendi özgün iradesiyle seçmelidir.dersiniz. Ona da tamam diyelim.
Peki bu durumda as olan halktır, seçtiklerimiz o halkın vekilleridir, değil mı?
Yani bütün yetkiler halkın elinde olmalıdır.Yani halk seçtiği milletvekilini 
belediye başkanını, muhtarı denetleyebilmeli, gerekirse bir dahaki seçimleri beklemeden görevine son verebilmeli.
Peki bizdeki durum öyle mı?
Öyle olmadığı ortada.Bizde seçilenler her zaman ayrıcalıklı durumda.Seçenler her zaman onların karşısında hazır ol vaziyetinde.Her türlü yetkiyi onlara devretmişiz 
denetim hakkımız yok , onlar bir dahaki seçim dönemine kadar istedikleri gibi 
har vurup harman savuracaklar, halk da dışarıdan seyredecek ve bunun adı demokrasi olacak , öyle mı? Hayır bunun adi demokrasi olmaz, olsa olsa demokrasicilik oyunu olur ki 1946´dan beri bu oyunu seyredip duruyoruz.
Gerçek demokrasi bir piramit gibidir, tabanın üzerine oturur, tüm yetkiler halkın 
elindedir, halk seçtiklerini denetleyebilmektedir.Bizde ise tüm yetkiler tepede,
halk da her zaman  seyirci , yani piramit tepesinin üstünde tersine duruyor.
Ondan sonra da bir türlü denge sağlanamıyor, sürekli toplumsal huzursuzluklar
gerilimler yaşanıyor, sonuçtan da kimse memnun olmuyor, iş kişisel çıkar kavgalarına 
dönüşüyor.
Gerçek demokrasilerde seçilmek ağır bir sorumluluk ister, kimse o işe kolay kolay girmek istemez.Bizde  öyle mı? Baksanıza aday bolluğundan geçilmiyor.
Hele hele muhtar adayları...Maşallah diyesi geliyor.Eskiden bir köyde bir kişiyi
bile zor bulurdunuz, muhtar yapmak için, şimdi ne bu bolluk?Üstelik de daha dün 
konuştuğum tüm muhtarlar şikâyetçi konumdaydı,Muhtarlık yetkilerimiz gasp edildi, 
vatandaşın karşısında iki arada bir derede kalıyoruz, diye.Üstelik de yüzlerce yıllık 
"KÖY"  KAVRAMI  mahalleye dönüştürülmüşken.
Ben bir seçmen vatandaş olarak vatandaştan seçilme yetkisi isteyen bu adaylara 
özellikle Maçka ile ilgili bazı sorular sormak istiyorum, siz de sorun, sorun ki seçim 
biraz renklensin :
1)Hangi hedefler doğrultusunda yola çıktınız, projeleriniz nedir?
2)Boşalan köyleri. yaylaları nasıl şenleneceksiniz?
3)Tarımı, hayvancılığı nasıl geliştireceksiniz, üretimi nasıl çoğalacaksınız?
4)Maçka´da turizmi nasıl canlandıracaksınız?
5)Betonlaşan, çirkinleşen Maçka´yı nasıl güzelleştireceksiniz, yaşanılır 
   hele getireceksiniz?
6)yaşlılar ve çocuklar için ne düşünüyorsunuz?
7)Sokak hayvanları için ne düşünüyorsunuz?
8) Özellikle işsiz gençler için neler yapacaksınız?
9) Otopark sorununu nasıl çözeceksiniz?
10)Pazaryerini nere taşımayı planlıyorsunuz?
11)Pazar yerinde özellikle üretici köylüye yer vermeyi düşünüyor musunuz?
12)Köylerin su, yakıt, kanalizasyon sorunlarını nasıl halledeceksiniz?
13)Maçka´nın dereleri pislikten görünmüyor,temizleyecek mısınız?
14)Kültür sanat etkinlikleri konusunda Maçka için neleri düşünüyorsunuz?
15)Eğitim ve sağlık konularında Maçka´ya hangi yenilikleri düşünüyorsunuz?
      Şimdilik bu kadar, adaylara başarılar dileriz.