DUYGU KARAHASANOĞLU


YAŞAMA DAİR SIRLAR

Tahammülsüzlük sınırı her geçen gün artıyor. Öyle şeyler yaşanıyor ki, kişilerin birbirine ne saygısı ne de tahammülü kaldı!


                                              YAŞAMA DAİR SIRLAR     

                                    

                          Tahammülsüzlük sınırı her geçen gün artıyor. Öyle şeyler yaşanıyor ki, kişilerin birbirine ne saygısı  ne de tahammülü kaldı!

Günümüzde şiddetin artmasının altında yatan etkenler, nelerdir?  Minibüste lise öğrencisiyle yetişkin bir hanımın sözlü olarak tartışması daha sonra şiddete başvurulması, hangi ruh haletinin göstergesidir? Liseli kızla yetişkin hanımın arasında ne vardı ki, olay şiddete kadar uzandı?

Otomobil sürücüsüyle, motosiklet kullanıcısı gencin arasındaki husumet neydi? Ne için birbirlerine trafikte taciz ettiler? Onları bu olaya iten gerekçe nedir?

Yirmi yaşında bir gencin bıçaklanarak cinayet kurban gitmesi nasıl açıklanabilir?

Kız arkadaşını öldüren gencin yapmaya çalıştığı nasıl açıklanabilir?

Bu örnekleri çoğaltabiliriz. Her gün mutlak suretle şiddet olaylarına tanık oluyoruz. Sevginin ve sanatın yok olduğu yerde bu tip hadiseler meydana gelir. Tv. dizilerine baktığımızda, bir çoğunda şiddeti özendirecek sahneler görüyoruz. Öyle ki, insanların hayal gücünü şiddetle geliştirmek için her türlü yol deneniyor.   

Dizi yapımcıları ve senaristler şiddeti özendirecek sahneleri çekilmesinden ve yazılmasından ne zevk alıyor? Toplumsal sorunları irdeleyecek yerde toplumu şiddetle özendirmeleri kabul edilir gibi değil. Toplumun birlik ve beraberliğe ihtiyacı olduğu gerçeği ne yazık ki unutularak, anlamsız ve gereksiz tv. dizileriyle karşı karşıyayız. Bir çoğu toplumu gerecek ve üzecek konularla bezenmiş durumda.

                              Gerçek sanatın ne denli önemli olduğunu bir kez daha anlıyoruz. Gerçek sanatta yaşama dair sırlar vardır.  Bu sırların içinde her türlü sevgiyi görmek mevcuttur. Tüm canlıları sevmek ve canlılara hoş görülü davranmayı bünyesinde barındırır.  Sevgisiz ortamlarda her zaman şiddet barınır.  Düşünceler sevgiyle, hoş görüyle yoğrulursa, ortaya güzellikler çıkar. Ancak düşünceler şiddetle yoğrulursa, ortaya cinayetler, kavgalar çıkar. Bunun içindir ki, gerek tv. dizileri, gerekse aile yaşantıları sevginin hoş gürünün ve muhabbetin kucağında olmalı.

Hiç kimse yoktur ki;  ruh ve bedensiz olsun. Şeytan her daim insanı yoldan çıkarmak için türlü entrikalarla gelir. Ağına düşürdüğüne istihzalı kahkahalarla güler. O gülüş ki, insan kendine gülündüğünü bile anlayamaz. Çünkü tamamen şeytanın kontrolü altındadır.  Şeytan zayıf kişilikte olanları ağına düşürmekte zorlanmaz. 

Toplum olarak  şiddetten uzak durmalıyız. En küçük olay karşısında bağırıp çağırmak yerine sakin olmayı kendimize görev bilmeliyiz. Saygısızlığı değil, saygıyı  ön planda tutmalıyız.   

                         Ancak günümüzde olaylar öyle bir hal aldı ki, geri dönüşü olmayan durumlarla sık sık karşılaşır hale geldik. İşin en kötü yanı da, yapılan bu tip eylemlerin farkında olunmaması.  Her ne hikmetse yanlış bir hareket yapıldığında, suç kabul edilmeyip,  tepkiler peşi sıra gelir.  Suç kürk olsa kimse giymez. Atasözü boşuna söylenmedi.