Fatma Karahasanoğlu


YALAKA

Yalakacılık bulaşıcı bir hastalık haline geldi.


                    YALAKA

 

         Yalakacılık bulaşıcı bir hastalık haline geldi. Yalakacılık yapmayanın toplumda yer edinmesi hayaldir. Bazen hayaller kabus niteliği de taşır. Ama hayal harikulade de, pembe düşler dünyasıdır.

Adamın adamı bir gün iş istemek için yola ize düşer. Az gider, uz gider dere tepe düz gider. Sonunda yeşillikler içerisine kurulmuş küçük bir köye varır. Köyde herkes birbiriyle muhabbet içerisindedir. Lokantalar ortak, fırınlar ortaktır. Kimse kimseye karışmadığı gibi birinin derdi herkesin derdiydi. İş aramak için yola çıkan adam gözlerine inanamaz. Duyduklarına da, hayret eder. Genç bir adama yaklaşarak sorar. ?Burada herkes akraba mı?? hayır cevabını alınca, ?gördüğüm kadarıyla birbirinizle karşılıksız iş yapıyorsunuz.? Genç adam güler. ?anladım sen, dalkavukların yaşadığı yerden geliyorsun ve iş arıyorsun. Ama bizim burada ne bildiğin dalkavuklar var nede yalakacılar var. burada herkes sorumluluğunu bilir ona göre iş yapar.

         Toplumların geri kalmışlığı, kimsenin aklına gelmeyen; adamcılık meselesinden kaynaklanmaktadır. Bu nasıl diye sormayın. Adamını kayıran kalitesine bakmaz, yeteneğine bakmaz. Ortaya çıkan tabloda yeteneklilerin arka planda kalmasıdır.

         Zihniyetler değişmelidir. Sistem nasıl oldu da, adamcılık sistemine dönüşüverdi. Adamı olmayan, yaşamayacak mı? İstediği yere gidemeyecek mi? Her defasında kapalı kapılar arkasında bir adamı mı olacak? Küreselleşen dünyada, yaşanan bu çağ dışı zihniyetlerde yok olacak. O da zamana bağlı bir olgu.

         Toplumun değer yargıları tek tek çiğnendi vakit tehlikenin boyutları da kendiliğinden kendini gösterir. Andımızda olduğu gibi ?küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak.? Ne yazık ki sözde kalan dudaklardan zorla dökülen sözcükler.

Bir iş zoraki yapılmaz. Yapıldığı vakit işte böyle işin içinden çıkılmaz hadiseler yaşanır. Dönem dönem yaşanan haksızlıklara, dur demek yerine yanlışlıklara imza atılmaktadır. Her ne kadar parti olarak ayrım yapılmadığı söylense de, siyasi görüşlerde ayrımcılık ön planda yer tutmaktadır. Bu ayrımcılığın getirdiği vebal da, küçümsenmeyecek niteliktedir. Yanlış modele baka baka yanlışlıkların sayısı arttı.