DUYGU KARAHASANOĞLU


TAHAMMÜL SINIRLAR ZORLANIYOR

Dünya kendi ekseni etrafında dönerken, ülkeler arasındaki siyasi düzen de, kendi ekseni etrafında dönüyor. Her kıtanın lideri, kendi menfaatlerini ön planda tutuyor. Kıtalarda yer alan ülkeler arasında zengin olanı da mevcut, fakir olanı da!


                                        TAHAMMÜL  SINIRLAR ZORLANIYOR

 

                              Dünya kendi ekseni etrafında dönerken, ülkeler arasındaki siyasi düzen de, kendi ekseni etrafında dönüyor. Her kıtanın lideri,  kendi menfaatlerini ön planda tutuyor. Kıtalarda yer alan ülkeler arasında zengin olanı da mevcut, fakir olanı da!   

Renkler gibi ırklarda birbirlerine benzemiyor. Diller farklı, dinler ayrı! Düşünceler başka, görüşler değişik. Her ülke kendi menfaatini  düşünerek, diğer ülkeler üzerinde baskı yapma peşinde.

                      Ortadoğu´nun bitmeyen kavgası, İsrail´le Filistin olsa da, körfezin diğer ülkelerinde de, kanayan yara yapmak istenmektedir. Katar, oyunu tutmayınca yine gözler İsrail ve Filistin´e çevrildi. Mescidi Aksa´nın kapıları Müslümanlara her defasında kapatılmaktadır. İsrail hükümeti metal detektör, kamera sistemini ve demir parmaklıkları kaldırmasına kaldırdı ancak geçen Perşembe günü ikindi namazını kılan cemaatin arasına polis girerek plastik mermi kullanarak yüzden fazla kişinin yaralanmasına neden oldu.

İsrail polisi Cuma namazında da aynı hareketlerde bulunarak, cemaatin üzerine plastik mermi sıktı. Bir Filistin´i şehit oldu.

İsrail hükümetinin her defasında Müslümanlara Mescidi Aksa´nın kapıların kapatması kabul edilir bir şey değildir.

Mescidi Aksa her Müslüman için kutsal bir mekandır. İsrail her defasında sabırları zorlayarak, tahammül sınırlarını aşmaktadır. Akılları nereden alıyor, kim tarafından yönlendiriliyor? Hepsi ortada. ABD, sıkıştığında hemen Ortadoğu´yu karıştırmak için bir fitil yakıyor. Sonra da o fitili daha önceden düşündüğü ülkenin içine sokuyor. Yıllarca bu taktiği kullanan ABD´nin taktiği öğrenildi. Eskisi kadar Ortadoğu´da daha doğrusu dünya ülkelerinde sözü geçmiyor. Her ülke, kendi menfaatlerini düşünmeye başladı.

                           Türkiye savunma füzesini Rusya´dan alınca, müttefik ABD, olayı kaygı verici olarak değerlendirdi. Nasıl bir dost olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Türkiye, her şekilde kendini savunmak durumundadır. Bunu yapması en doğal hakkıdır. Dost gibi görünen ülkeler bunu nasıl değerlendiriyor, o da açıkça ortadır.  

Almanya´nın tavrı da ortadadır. Ajanlarını Türkiye´ye gönderip her türlü karışıklığı yapmaya niyet eden o Almanya ajanlarının göz altına alınmasına tepki gösteriyor. Nasıl bir ruh haleti içindedir anlamak da mümkün değil. Rüzgar enerjisi ihalesine sekiz firma teklif sunuyor. Bunların dördü Alman firmasıdır. Almanya hükümeti bunu çok iyi görüp analiz etmelidir.