DUYGU KARAHASANOĞLU


SULAR ISINDI

Ortadoğu´da sular ısındıkça ısınıyor.


                                           SULAR ISINDI                          

               Ortadoğu´da sular ısındıkça ısınıyor. ABD, menfaatlerinin azaldığını anlayınca her zaman ki taktiğe baş vurdu.  İran´la imzaladığı anlaşmadan çekildiğini açıkladıktan sonra Türkiye dahil olmak üzere bir çok ülkeden kınama mesajları geldi. ABD´nin amacı İran´ı zayıflatmak o bölgede İsrail´i güçlendirmektir. ABD´nin kararının açıklanmasından bir gün sonra İsrail, Suriye Golan tepelerine roket atışı yaptı. Bu da ne anlama geliyor? O bölgelerde bizim de hakkımız var. İstediğimiz taktirde her şekilde buraya sahip olabiliriz.

ABD, Ortadoğu coğrafyasından çekilmedikçe, barışın tesis edilmesi mümkün değildir. İran´a yaptırım uygulamaya hazırlanan ABD, 180 gün süre tanırken, İsrail´in her geçen gün Filistin üzerindeki baskısı artıyor. ABD, bugün İsrail´de bulunan Büyükelçiliğini Kudüs´e taşıyor. Barış olacak  yerde daha da karmaşık bir hale geliyor.  

              ABD´nin İran´a yaptırım uygulaması durumunda, İran daha da zora girecek. Bir çok üniversiteli genç işsiz, bu oran daha da artacak. İran petrolünü Avrupa´ya ulaştıramazsa, ekonomi çöküntü içerisine girer. Ve gençler ister istemez rejime karşı ayaklanır. Dolayısıyla iç çatışmalar başlar. işte! ABD,  aradığı ortamı bulmuş olur.  Dünyanın %18 petrolü İran´dan çıkartılıyor, diğer bir ifadeyle ilk sırada yer alırken, %17´likle ikinci Rusya, %13´le üçüncü sırada Katar.

ABD´nin iştahı ister istemez kabarıyor. İran petrolünü satamazsa, nasıl bir duruma düşüneceğini daha önce ifade ettim. İran´ın zayıflaması İsrail´in işine gelmektedir. Suriye´den İran´ı kopartmak da ABD´nin  ilk işleri arasında. Ancak bunu yapması hiç de kolay değildir. İran,  Suriye´nin kılcal damarlarına kadar girmiştir. Bir anda söküp atamaz.  

ABD´nin bir başka çekincesi Lübnan´da Hizbullah´ın seçimleri kazanmasıdır. Bu durumda, ABD, istediği gibi atını koşturamayacaktır. Devreye İsrail´i sokmak işine daha kolay geldi. Ancak İsrail, o bölgelere fazla hakim değil. Her fırsatta bir kaç füze atışı yaparak sonuçlarına bakıyor. Sonuç kendine göre olumluysa, devam ediyor, değilse bekliyor.

            ABD, Ortadoğu´da bir çok ülkenin sınırlarını değiştirmek istiyor. Afganistan, Pakistan, İran, Irak, Suriye ve Lübnan. Bu ülkelerde yaşayan insanlar emperyalist güçlerin umurunda olmadığını defalarca tarih sayfalarında gördük. Bugünde aynı senaryolar karşımıza çıkmaktadır.

Irak´a Amerika´nın 2003 yılında girmesiyle başlayan süreç günümüze kadar gelmiştir. Hafta sonu Irak seçime gitti. ABD´nin Irak´ı işgal etmesinden sonra yapılan beşinci seçimdi. Bölgenin istikrara kavuşması sanıldığı kadar kolay değildir.

Ülkede hala kaos ortamı mevcut. Canlı bombaların nerde ne zaman patlayacağı belli değil. Irak istediği barışı bu seçimle de sağlayamayacağı kesindir. Çünkü toprağından petrol çıkmaktadır. Petrol demek emperyalist güçlerin o toprakları işgal etmesi demektir.  Orman kanunu burada devreye giriyor.                 

         Ormanda yaşayan hayvanlar aslandan çok korkarlarmış. Bir gün kendi aralarında toplanırlar. Toplantıdan sonra  aslanın huzuruna çıkarlar. ?Efendimiz! Sen bu ormanın kralısın,  Sizin her gün bir hayvanın peşinden karnınızı doyurmanız için koşmanıza  üzülüyoruz. Teklifimiz var. Her yemek vaktinde içimizden birini sana kurban etmek istiyoruz.?

Aslan düşünmeden teklifi kabul eder.  Her gün sırayla bir hayvan aslanın huzuruna getirilip kurban edilir. Sıra tavşana gelir. Tavşan, diğer hayvanlara: ?Bizi aslandan kurtaracak, aynı zamanda hiç birimize zararı dokunmayacak bir yöntem buldum.?  Der  ve aslanın huzuruna çıkar.

Hayvanlar merakla beklemeye başlar. Acıkan aslan çok kızar, tavşana sorar: ?Nereden geliyorsun? Bu zamana kadar neredeydin?? Tavşan cevap verir: ?Efendimiz ben bu küçük ve zayıf halimle tek başıma size layık değilim diye yanıma bir tavşan daha verilmişti. Lakin yolda gelirken önümüze bir aslan çıktı yanımdaki tavşanı yakaladı. Ben aslana: Bu ormanın bir hükümdarı var, bizler ise onun askerleriyiz dedim. Ama yolumuzu kesen aslan: Bu ormanın hükümdarı benim. İstediğimi yaparım, istediğim hayvanı yerim, istediğim gibi davranırım, dedi. Bundan dolayı geciktim özür dilerim.? Aslan sinirlenip kükrer;  ?Bu kendini bilmez densizde kimmiş? Hadi bana göster onu.?, der. Beraber  yola çıkarlar . Tavşan, aslanı derin ve berrak bir kuyunun başına getirir.
?İşte o densiz burada efendim? kendi gölgesini gören aslan  hiddetle kuyuya atlar. Kuyunun içinde boğulur.