ismet eyüboğlu


ÖRGÜTSÜZ TOPRAKLARDA DEMOKRASİ ÇİÇEĞİ YEŞERİR MI?

Hayır, olmaz, olursa da onun adı demokrasi değil, dost ahbap kayırmacılığı olur.



    ÖRGÜTSÜZ TOPRAKLARDA DEMOKRASİ ÇİÇEĞİ YEŞERİR MI?

Hayır, olmaz, olursa da onun adı demokrasi değil, dost ahbap kayırmacılığı olur.
O da dört yılda bir sandığa gidip oy vermeye yarar.
Bu oy verme işinde kişi kendi iradesine göre hareket edebilir mı?
Çoğu kez edemez, sadece önüne konulan iradeyi onaylar, ya da o iradeyi onaylayana kadar sandığa gitmek zorunda kalır.Aksi halde seçimlere hile karışmış olur.Düzeltilmesi gerekir.
Bunun adı da millet egemenliği , millet iradesi, olur! 
Oysa ki seçimler baştan sonuna kadar hile.
Öncelikle seçilecekleri kimler seçip önümüze koyuyor, buradan bakmak gerekmez mı?
Ayrıca seçmek istediklerimiz eşit koşullarda mı önümüze konuluyor yada biz onları
eşit koşullarda mı tanıyor, seçiyoruz?
Koşullar eşit değilse bunun adı hile değil de nedir?
Kimileri trilyonluk paralarla seçime katılacak, evlere, mahallelere erzak dağıtacak kimileri ise meteliğe kurşun atacak,önüne barajlar yığacaksınız, bütün yalan makinelerini gece gündüz bangır bangır bağırtacaksınız ve bunun bunun adı demokrasi şöleni, ya da sandıktan çıkmış millet iradesi olacak .
Ha bu, bugün mü böyle?
Hayır, benim bildiğim dünden bugüne böyle.
Bunu anlamayacak ne var 46 dan sonra bu memlekette seçim yapılır, yapılır da ne 
değişir, küçük soluklanmaların dışında hep gelen gideni aratmamış mıdır?
Hele hele 80. 12 Eylülünden beri bu oyun tavan yapmıştır .
Neden 12 Eylül başlangıç ?
12 Eylül öncesinde toplum  az çok bugüne göre örgütlüydü de ondan. İşçiler vardı, sendikalar vardı, TÜRK İŞ, DİSK vardı, hele hele DİSK´in  önderi Kemal Türkler vardı. Onu anmadan olmaz, Kemal Türkler az adam mıydı, az önder mıydı, önce O´nu yok ettiler, O yaşasaydı Amerikan uşakları on iki eylülcüler kolay kolay başarabilirler miydi? Hayır, başaramazlardı.
Öğretmenler vardı, örgütlüydüler, gençler vardı, örgütlüydüler, köylüler vardı
örgütlüydüler, kadınlar vardı, aydınlar vardı,üniversiteler az çok bilim yuvalarıydı, 
hepsi örgütlüydüler.Arada çatlak sesler çıksa bile az çok seslerini duyurabiliyorlardı.
Önce bu örgütleri içten çökerttiler, sonra da 12 Eylüle giden yolun taşlarını döşediler, sonra da "oğlanlarını getirip  başardılar."
Onlar da gelir gelmez toplumsal örgütlenmelerden geri kalan ne varsa silip süpürdüler.
Peki yerine ne koydular?Onların boşluğu nasıl tamamlandılar?
Hemşehri dernekleriyle, etnik bölücülükle, şovenizmle, ahbap çavuş ilişkileriyle, 
mafya örgütlenmeleriyle, cemaat , tarikat ilişkileriyle.
Bunların hiçbiri çağdaş toplum olma özellikleriyle bağdaşmayan çağ dışı örgütlenme biçimleri.
Sonuç, geldiğimiz yer ortada.
İstanbul da seçim yapılacak, kim kazanacak Binali mi , İmamoğlu mu ?Geçim meçim kimsenin umurunda bile değil.Önemli olan  30 - 40 katrilyonluk rantın başına kim geçecek?Ayrıca rantı kimler paylaşacak?
Karadenizliler mi , Sivaslılar mı, Erzincanlılar mı, Rizeliler mi, Adanalılar mı ...kim?
Kürtlerin oyunu kim alacak, Lazlar, Boşnaklar  kimleri destekleyecek?
Ya Gürcüler, Aleviler..
Ve bu oyunun adı demokrasi olacak,millet egemenliği olacak.
Ve bu oyunun başlangıcı 1946, çok partili yaşama geçiş olacak , 
Yani milat  46 .Öncesi,  yani Atatürk donemi dahil  değil buna.
Peki Atatürk dönemine diyorsunuz, Atatürk demokrat değil miydi,,Atatürk "milletin azim ve kararı " demiyor muydu?
Atatürk ki onca örgütlü savaşımlardan geçmiş, kongreler toplamış,Türkiye Büyük 
Millet Meclisini Ankara´da açmış her ne yaptıysa millet iradesini arkasına alarak yapmış bir devrimci lider.Halka hiç yalan söylememiş, en kötü koşullarda bile halkına güvenmiş bir önder.
Bence Atatürk tarihin kaydettiği en büyük demokrasi ve özgürlük kahramanıdır.
Ben bugünkü demokraside yaşamaktansa Atatürk gibi bir Önder´in yönettiği 
Türkiye´de yaşamayı yeğlerim. Ki her zaman "Ağaca dayanma kurur , kişiye dayanma 
ölür."dediğim halde.
Hayır dostlar, toplumdaki sınıf ve katmanların kendi sorunları, istemleri 
temelinde örgütlendikleri,sorunlarını dile getirdikleri, yönetime katıldıkları, yönetimleri 
denetleyebildikleri , gerektiğinde ortak noktalarda uzlaşabildikleri sistemin adıdır DEMOKRASİ."
Ağacı değil, ormanı görelim.