DUYGU KARAHASANOĞLU


NE ZAMAN AKILLANACAĞIZ

Bir laf birine bir kez söylenir. İkinci kez tekrarlanmaz.


                                       NE ZAMAN AKILLANACAĞIZ

 

                        Bir laf birine bir kez söylenir. İkinci kez tekrarlanmaz. Ne var ki, trafikte bu söz sürekli tekrarlanmaktadır. Hatalı sollama yapmayın, hız limitini trafik işaretlerine göre ayarlayın, iki araç arasındaki mesafeyi koruyun, yaya geçitlerinde yavaşlayın, trafik lambalarına riayet edin ve bunlar gibi. Trafik kuralları bir kez değil on kez yirmi kez, hatta yüz kez hatırlanıp, yine hatalar tekrarlanıyorsa, bu demektir ki,  hala akıllanmıyoruz.

Yüzlerce feci trafik kazalarına tanık olduk. Trafik kurlarına uyulmadığında neler yaşandığına da, tanık olduk. Ders alınacak yerde, hataların üstüne üstüne gidiliyor.

Bu ne demektir? Bir kulaktan giriyor, diğer kulaktan çıkıyor. Bir de buna kayıtsız şartsız ruh sağlığı eklenince,  diyecek ne söz kalıyor, ne de verilecek nasihat. Geriye ne kalıyor? Ağırlaştırılmış cezalar!..

                       Hoca, suya gidecek olan çocuğuna bir tokat atar.  Yanındaki adam; ?hoca ne yapıyorsun? Çocuğa nende tokat attın??

Hoca, kaşlarını çatarak; ?su ibriği için.? Adam daha da şaşırarak; ?hoca efendi. Ben bir şey anlamadım? Su ibriği kırılmadı ki??

hoca, yüzünü ekşiterek; ?efendi, efendi! Su ibriği kırıldıktan sonra nasihat etmenin bir faydası yoktur. ?    .

                                             ****

                                       SEÇİME DOĞRU

 

                       Yerel seçimlere bir hafta gibi kısa bir süre kaldı. 

Gerek, belediye başkan adayları, gerekse mahalle muhtar adayları çalışmalarını daha da yoğunlaştırdı. Seçmenlerle bire bir görüşen adaylar, oylarına talip olurken, projelerini  de sıralamayı ihmal etmiyor. Hizmet için göreve talip olduklarını her fırsatta açıklayan adaylar,  

daha güzel yarınlar için yapılması gerekenleri  yapmaya hazır olduklarını da, dile getirmektedir.

Bu seçim çalışmaları önceki yıllara göre biraz daha farklı. Önceki yıllara baktığımızda, mahalle muhtar adayları sayısı bir iki olurdu. Şimdi mahalle muhtar aday sayıları 10-15. Bazı mahallerde ise bu rakam daha da yukarı çıktı.  Devreye maddiyat girince, muhtar aday sayısı da o oranda arttı. Bu gerçeği bazı muhtar adayları kabul etmese de, gerekçe her zaman gerçek olarak karşımızda durur. 

Rahmetli babam, yıllarca muhtarlık yaptı. Tek kuruş almadığı gibi o dönemde kimse muhtar olmak istemiyordu. O zamanlar hizmet etmek yok muydu? Neden talep yoktu? Yukarıda yazdığım gibi muhtar maaşı yoktu. Şimdi muhtarlara ayda  iki bin TL maaş bağlandı. Bunun  yanında sigorta primleri de, devlet tarafından ödendiği için muhtar aday sayıları arttı. Kimi aday, ?emekliliğimi birkaç yıl kaldı. Bir dönem daha yapayım.? Derken, kimi muhtar adayı da, ?biraz borcum v ar. Onu ödeyeyim.? Kimi muhtar adayı da, ?yeni ev yaptırıyorum. Onun iç.in bu dönemde beni destekleyin.? Bu gibi adayların aday olması sizce düşündürücü değil mi?

Hepsi hizmet için bu göreve talip olduğunu söylüyor da, yukarıda yazdığım düşünceye sahip olan adaylar, nereye talip oldu?