Fatma Karahasanoğlu


KURŞUN KADAR AĞIR

Aile içindeki saygınlık her geçen dakika azalmaktadır.


                                  KURŞUN KADAR AĞIR

 

                            Aile içindeki saygınlık her geçen dakika azalmaktadır. Aile kavramını bilmeden aile kuranların bir çoğu kurdukları  bu müesseseyi yürütememektedir. Kendisine güveni olmayanların baş vurdukları en kısa yöntemlerden biri de, kaçış programlarıdır. Önce aile kurmak için bir araya geliniyor, daha sonra bu bağ kopartılıp yok ediliyor.

                            Yakından tanık olduğum bir olayı siz değerli okurlarımla paylaşmak istedim. Maçka´nın semt pazarı Çarşamba günüdür. O gün çevre mahalleler, toplanır ,ilçe merkezine gider. İşi olsun olmasın Pazar yerinde dolaşmak bir iki dost bulup sohbet etmek, vazgeçilmezler arasındadır. Çarşamba günleri Maçka merkez de iğne yere atsanız düşmez. O kadar kalabalık, o kadar insanlar birbirleriyle sohbet etmeye susamıştır. Havanın güzelliğinden faydalanmak isteyenler kamelyalarda oturup eş dost sohbetine başlar.

Yine Maçka´nın bir Çarşamba günüydü. Hava oldukça sıcak ve bunaltıcıydı. Dondurma satış yerleri, serinlemek isteyenlerle doluydu.

Dondurmasını alan kendine göre bir yer bulup, külahtaki dondurmasını her şeyden habersiz eritmeden dondurmanın keyfini çıkartıyordu.

O sırada bir anne, iki kızı bir torunuyla oturduğum kamelyanın karşı bankına oturdu. Birkaç dakika sonra yetmiş yaşlarındaki anneyle kırk yaşlarındaki kızı sözlü kavgaya başladı. Öyle ağır ifadeler kullanılıyordu ki, bir an ne diyeceğimi ve olaya karışıp karışmayacağıma karar veremedim.  Annesine her türlü  hakareti eden kız, her geçen saniye sesini daha da yükseltti.  Anne gülümseyerek olayları yatıştırmak istese de, kızının hakaret dolu sözleri hiç bitmedi. Bir ara annesine diklenen kız; ?bir daha benimle gelmeyeceksin. Seni istemiyorum. Nerede durursan dur. Köyde otursa daha iyi olur. Peşimden gelme.? Anne ne diyeceğini bilemedi. Dokuz yaşlarındaki kız torun, bir annesine bir de anneannesine baktı. Elinde tuttuğu dondurmanın erdiğini bile fark etmeden bakışları annesinin, teyzesinin ve anne annesinin üzerinde dolaştı. Gördüklerini o günle mi sınırlandıracak yoksa iler ki yaşantısına mı taşıyacak!

Ana kızın kavgası bitmek bilmiyordu. Bir müddet sonra oturdukları banktan kalktılar. Annesine dönen kız, ?bizimle gelme, senden utanıyorum. Nereye gidersen git.? Dedikten sonra annesini eliyle itekleyerek; ?git artık.?

Zavallı kadıncağız! Bir kızına, bir de etrafına baktı. Alçak sesle; ?tamam kızım. Gelmem, bu akşamda gelmem. Cehenneme kadar yolunuz var.? Kurşun kadar ağır ayaklarını sürükleyerek gözden kayboldu.

                            Annesine saygısı olmayan birinin topluma da, faydası yoktur. Her kim olursanız olun anne babanıza saygı ve sevgide kusur etmeyin. Onlar sizi dünyaya getirip, bakarken nasıl sızlanmıyorsa, sizlerde anne babanızı bakarken of demeyin.