Fatma Karahasanoğlu


KIRLANGIÇLAR

Baharın gelmesiyle kırlangıçlarda, kendilerini göstermeye başladı.


                            KIRLANGIÇLAR

 

                     Baharın gelmesiyle kırlangıçlarda, kendilerini göstermeye başladı. Havalar soğuduğunda ülkemizi terk eden kırlangıçlar, 15 Mart itibarıyla gelmeye başladı. Bir çok apartmanın çatılarında kendilerine yuva kuran bu kuşlar, yuvalarını asla unutmuyor.  Bir yıl önce kullandıkları yuvalar kırılıp, yada bozulduysa, mutlaka tamir etmeden yuvarlarına girmezler. Ağızlarında taşıdıkları yosun, küçük dal parçacıkları, toprakları özenle kırılan yuvanın kenarlarına sıva şeklinde yaparlar. Yuvalarını tekrar eski haline getirirler. Bugünlerde kırlangıçlar, yuvalarına dönüş yaparken, sakın onların  yuvalarına dokunmayın.

Olaya şöyle bakmanızı istiyorum. Sizin evinizi birileri yıksa ne yaparsınız? Biraz empati yapmalısınız. Bir avuç büyüklüğünde olan sevimli kırlangıçlara yaşam hakkı tanımalısınız. Bazen şikayet duyarız. ?evimin camı pislendi. Kapının önü kuşların pislikleriyle doldu.? Hepsini görmezden gelmelisiniz. Çünkü bu kuşlar ekoloji dengeyi sağlıyor. Onların kaybolup gitmesi doğanın dengesini bozacaktır. Bunu aklınızdan çıkarmayın. 

          Karlı bir kış günüymüş... Yağan kardan üşümüş küçük kırlangıç, yalnız bir adamın penceresinin dışına gelip gagasıyla camı tıkırdatmış, adeta adamın onun içeri girmesine müsaade etmesini istemiş. Yalnız adam bu isteği görmüş, "olmaz alamam, git başımdan" der gibi kuşu kovalamış, sonra da kendi kendine söylenmiş;"Hıh, camı tıkırdatmakla kendisini içeri alacağımı mı sanıyor acaba..?"

 Gecenin ilerleyen saatlerinde canı sıkılmış, rüzgâr ve soğuk arttıkça yalnız adamı daha başka düşünceler sarmış, kırlangıcın arkadaşlığını geri tepmekten biraz pişmanlık duymuş... "Keşke kuşu içeri alsaydım. Ona biraz yiyecek verirdim. Minik kuş oradan oraya uçar, neşeli sesler çıkartır, cıvıldar, yalnızlığımı paylaşırdı. " demiş.
  Ertesi sabah ilk iş pencereyi açıp etrafına bakınmış adam, belki kırlangıç oralarda bir yerlerde olabilir diye düşünmüş. Ama görememiş. Uzun kış geçmiş, yine yaz gelmiş... Etrafta kırlangıçlar, cıvıldaşarak, uçmaya başlayınca; yalnız adam, heyecanla camını sonuna kadar açıp kuşu beklemiş... Ama hiç gelen olmamış. Onun hevesle havada uçan kuşlara baktığını gören komşusu hikâyeyi öğrenince hafif buruk bir sesle: "Sevgili komşum, anlaşılan sen kırlangıçların sadece 6 aylık bir ömürleri olduğunu bilmiyordun?" demiş. Bunu işiten yalnız adam çok üzülmüş ama üzülmek için de artık geç kaldığını anlamış...
          Farkında olun. Kendinize bir sorun. Acaba, siz kaç kırlangıç kovaladınız? Hiç geri çevirmediniz mi bugüne kadar size sunulan bir dostluğu? Hayatta bazı fırsatlar vardır ki, sadece bir kez karşımıza çıkar, değerini bilemezsek kaçıp giderler. Ve asla geri gelmezler.