Fatma Karahasanoğlu


İSTENSEDE İSTENMESEDE

Kimsenin kimseye tahammülü yok ; bunu biliyoruz yeni bir olgu değil. Saygının bittiği yerde neler olmuyor ki, şiddet, ahlaksızlık kısaca insanlık adına yakışmayan her şey.


   İSTENSEDE İSTENMESEDE

 

 

                  Kimsenin kimseye tahammülü yok ; bunu biliyoruz yeni bir olgu değil.  Saygının bittiği yerde neler olmuyor ki, şiddet, ahlaksızlık kısaca insanlık adına yakışmayan her şey.

Kendine saygısı olmayan birinin başkasına saygısı beklenebilir mi ? Tabii ki, beklenemez. Kavga çıkartmak için fırsat kollar, gerçekleştirdiği zaman da, önüne kim gelirse gelsin her türlü şiddeti uygular.

               Son günlerde daha doğrusu son aylarda görülen ruhsal bunalımlar, bu tip insan örneklerini çoğalttığı gibi faciaların doğmasına sebebiyet vermektedirler. Ülkemiz gerçekten de, çok zor günler geçirmektedir. Bu gerçek asla inkar edilemez. Bir yandan ekonomik kriz, diğer yandan Ermeni Soykırım. Halkın geleceği hipotek altına alınırken, gereksiz yere duygusal, ruhsal baskı yapılmaktadır. Halkın yararına hiçbir şey olmamaktadır, sadece meydanlarda gövde gösterisi yapılmaktadır. Şöyle ki, verilmek istenen mesajlar yerine ulaşmadığı gibi söylenenlerle kalınmaktadır. Zaten halkın bir çoğu neyin ne olduğunu çok iyi bilmektedir...

               Gelinen bu noktadan, kimse memnun değil fakat suçlamalar da, bir şeyleri düzelmeyecektir. Yok efendim bu yaptı hayır efendim şu yaptı. İlkokul öğrencileri gibi ?öğretmenim ben yapmadım Ali yaptı.? Deyişlerle bir yerlere varılamaz. Suçlu aramayı bırakıp, neler yapılacağı konusunda hem fikir olunmalıdır. Yoksa daha da, bataklığa saplanılacaktır, o zamanda kurtuluşu mümkün olmayan bir yolun başlangıcı açılmış olur.

                Birlik ve beraberliği sağlamak, gelecek olan başarının yarısı demektir. Fısıltı gazetelerin haberleri, zor günler geçiren halka hiçbir fayda getirmediği gibi daha da, çıkmaza sürüklemektedir. Siyasi görüş ne olursa olsun kesinlikle bir tarafa bırakılmalıdır. Memleketinde konuşma yapan bir milletvekili, ?eğer bizi iktidar yapmış olsaydınız, şimdi bunların hiç birini yaşamazdınız.? Diyebiliyorsa ki demiştir, şu anda halkına yaptığı, sadece  dayatmadan başka bir şey değildir.

                 Saygıdan yola çıktık, nerelere geldik. Demek ki, saygı küçük bir ayrıntı görünse de, aslında bir çok olaya damgasını vurmaktadır. Saygısız toplumlar diğer toplumların himayesine girmek zorundadır. Bunun başka adı var mı ? Zayıf kişiliklerle moda adı altında başka milletlerin her türlü giysisi, yaşayış tarzı vs. alınmıyor mu  ? Eğitim de, yeterli düzeye gelinmediği sürece, her türlü olayın içerisine girilecektir. Bu istense de, olacaktır istenmese de...

07.04.2001 tarihinde yayınlamış bir makaledir