DUYGU KARAHASANOĞLU


İMTİHAN DÜNYASI

Yaşantının her karesi aslında bir imtihandır.


                                                 İMTİHAN DÜNYASI

 

                     Yaşantının her karesi aslında bir imtihandır. Hayat boyu imtihana tabi tutulduğumuzun bile farkında çoğu zaman olamıyoruz.  Dedik ya! İmtihan dünyasında karınca kararınca yaşayıp, gidiyoruz.

                      Rivayetlere göre; Cebrail Aleyhisselam,Allah-u Teala´ya, cennet ve cehenneme girecek olanları  nasıl ayırdığını sorar. Allah-u Teala, Cebrail Aleyhisselam´ı dünyaya gönderir. Cebrail Aleyhisselam, insan kılığında  bir eve girer. Namaz kılan kadına, komşusunun nasıl biri olduğunu sorar. Kadın, anlatmaya başlar.  ?bırak! Namazımı, sürekli onun yüzünden bozuyorum. gelen gideni çok. Kim geldi diye merak ediyorum ve namazı bozuyorum. Hiç iyi bir komşu değil. Çünkü namazımı sürekli bozduruyor.? Cebrail Aleyhisselem bir şey söylemeden diğer komşuya gider. Aynı soruyu o kadına da, sorar. Kadın komşusu hakkında fazla bir şey bilmediğini, sadece namazında niyazında bir kadın olduğunu söyler.

Cebrail Aleyhisselam, Allah´ın huzuruna çıkar. Durumu anlatır ve namaz kılan kadının cennetlik olduğunu söyler. Allah, ?namaz kılan kadın değil, diğeri cennetliktir. Komşusu hakkında hiç konuşmadı.?  

                        Cebrail Aleyhisselam insan kılığında, mağarada gece gündüz ibadet eden adamın yanına gider. Adam misafirini hoş ve güzel yüzle karşılar. Cebrail Aleyhisselam adama, günlerin nasıl geçtiğini sorar. Adam da, ibadet ettiğini ve Allah´ın kendisine sunduğu ikramla geçindiğini söyler. Adama her gün bir nar Allah tarafından ihsan edilir. O gün iki nar ihsan edildi. Adam, bir narı sakladı. Diğer narı ortaya getirerek, ikiye bölerek, yarısını misafirine ikram etti. Cebrail Aleyhisselam, adamın davranışından memnun kaldı.

Allah´ın huzuruna çıkarak, adamın çok misafirperver olduğunu ve kendisine ihsan edilen narı bölüştüğünü söyledi.

Allah-u Teala durumun öyle olmadığını bugün kendisine iki nar, gönderildiğini ve birini sakladığını söyler.

                          Hz. Peygamber Muhammed (SAV), yoksul damadı Hz. Ali ve kızı Hz. Fatıma´nın çocukları olan Hasan ve Hüseyin adlı torunlarına Cebrail Aleyhisselam´ın kendisine hediye ettiği bembeyaz elbiselik kumaşları torunlarına bayramlık olarak verir. Torunları Hasan ve Hüseyin, elbiselik kumaşların rengini beğenmez. Ve ağlarlar. Peygamber Efendimiz bu duruma çok üzülür. Cebrail Aleyhisselam, üzülmemesini, bir bardak su alıp kumaşların üzerlerine dökmesini söyler. Hz. Muhammed (SAV) kumaşların üzerine su dökünce, renkleri değişir. Sarı ve kırmızı renge dönüşürler. Cebrail Aleyhisselam ağlar. Hz. Muhammed (SAV) ?neden ağlıyorsun? Çocuklar mutlu oldu.? Cebrail Aleyhisselam, ?onlar, kendi renklerini, seçti  Hasan sarı rengi aldı,zehirlenerek ölecek. Hüseyin de, al kanlara boyanacak.?