Fatma Karahasanoğlu


HASSAS KANTAR

Mevlana, bir gün öğrencileriyle dolaşırken, öğrencilerinden biri yol kenarında koyun koyuna yatan köpekleri göstererek; ?hocam bunlar ne kadar birbirlerine yakın uyuyor. Güzel


                                   HASSAS KANTAR

 

 

                    Mevlana, bir gün öğrencileriyle dolaşırken, öğrencilerinden biri yol kenarında koyun koyuna yatan köpekleri göstererek; ?hocam bunlar ne kadar birbirlerine yakın uyuyor. Güzel dostlukları var.´  Mevlana ?Evet´ dedikten sonra sözlerini sürdürür. ?aralarına bir kemik atınca, dostlukları anlaşılır. Menfaat ilişkisi olmayan dostluklar güzeldir.´

                       Nifak tohumları ekildiğinde ne dost kalır, ne arkadaşlık. Önemli olan dostlukların çıkar ilişkisine dayalı olmaması. Bir dostluk, çıkar ilişkisine dayanıyorsa, mutlaka bir yerde kopar. Fazla ileriye gidemediği gibi uzun ömürlü de olmaz. Her ne hikmetse, bunların hepsi bilinir ve dile gelir. Ancak uygulamaya sıra gelince kimse uygulamaz. Ve hatasını da kabul etmez.

                     İki arkadaş yola çıkar. Bir müddet gittikten sonra biri diğerine bir tokat atar. Tokat yiyen bir şey demez. Sadece kumların üzerine ?en iyi arkadaşım, bugün bana bir tokat attı.´ Tekrar yol alırlar. Bir bataklığa gelirler. Tokat yiyen adam, bataklığa düşer. Batmak üzereyken, arkadaşı onu kurtarır. Bataklıktan kurtulan adam, taşın üzerine; ?en iyi arkadaşım, bugün beni  bataklıktan kurtardı.´ Kazıyıp yazar.

Arkadaşı merakla sorar. ?sana tokat attım, bir şey söylemedin. Kumların üzerine yazdın. Sonra seni bataklıktan ölümden kurtardım. Yine bir şey söylemedin. Sadece taşın üzerine yazdın. Niye birini kuma, diğerini taşa yazdın? Bunu merak ettim.´

Arkadaşının merakını gidermek için.´haklısın. bana tokat attın, kötü bir anıydı. Kumlara yazdım ki, uçup gitsin. Bataklıkta batmak üzereyken beni kurtardın, herkese örnek olsun diye taşa kazıyıp yazdım.´

                    Dostluklar böyle olmalı. İyi günde, kötü günde. Ne var ki, bugün bir çok dostluk,  menfaate dayalı olmaktadır. Eğer birinden en küçük menfaati yoksa, selam sabah kesiliyor. Birinden de en küçük bir menfaat  varsa, yaş peştamal  olup ona sarılıyor.

                   Ünlü filozof Sokrates, öğrencileriyle sohbet eder, vakit geçirir.  Bir gün Sokrates, idama mahkum edilir. Kurulan mecliste toplanan senatörler, Sokrates´in idamını oylamaya sunar. Sokrates´te orada bulunmaktadır. Kırk bire, otuz dokuz oyla Sokrates´in idam edilmesi kabul görür. Öğrencileri çok üzülür. Ve Sokrates´e derler , ?neden kendinizi daha fazla savunmadınız?´ Sokrates onlara şöyle der.  ?eğer beni, bu insanlar idama mahkum etmişse, onlarla bir daha bir arada yaşamak imkansızdır. Onlarla bir arada yaşamaktansa ölmek daha iyidir.