HAFTANIN GÜNDEMİ
Bu hafta gündemde neler var; Maçka´da,Trabzon´da,Türkiye´de,Dünya´da.
Neler en çok öne çıkıyor,konuşuluyor,kafamıza takılıyor , aklımızı kurcalıyor?
Gecen hafta olduğu gibi bu hafta da sırayla bakacağız.
MAÇKA GÜNDEMİ:ÇARŞI PAZAR, ÜRETİM TÜKETİM:
Maçka´da yeni bir şey yok, her zamanki gibi.Kıs geldi malum.El ayak çekildi,
çarşılar tenhalaştı, kahveler her zamanki gibi, en itibarlı yerler.
Her çarşamba Maçka´nın pazarı.Ben her çarşamba pazara çıkarım, alış veriş etsem de etmesem de.Öyle bir huyum var. Sadece Maçka´da değil nerede olursam
olayım her yerde pazar yerleri benim favorimdir.Bu alışkanlık nerden ileri geliyor derseniz, taa çocukluktan beri.
Bir de bizim bir pazarcılık geçmişimiz var.Bilenler bilir geçmişte 12 Eylül rejimi bir çok
insani işsiz güçsüz bıraktı, onlardan biri de bizleriz,ekmek paramızı bir süre pazarlardan çıkarmaya çalıştık.
Ayrıca benim nazarımda pazarlar sıradan alışveriş yerleri değil , hayatın aynasıdır da.
İnsanları topluca bir arada orada görürsünüz, ilişkiler oralarda gelişir tazelenir.
Kısacası pazarlarda yasam var, hareket var, bereket var.Sizler de pazarsız kalmayın.Benden size tavsiye.
Her çarşamba olduğu gibi, geçen çarşamba da pazarı dolaştım, ne gördüm?
Etiketler bir hayli kabarmış , hani nerdeyse pazarla bakkal, manav, market arasında
hiçbir fark kalmamış.Fiyatlar eşitlenmiş.Oysa ki pazar herkesin çeşidi bol, her kalitede
ürünü en ucuza sağlayacağı yer demektir.Başka türlü pazarın ne anlamı var?
Peki bu nasıl gerçekleşecek?Çok basit bir yol var :üreticiyle tüketiciyi bir araya getirmek.O zaman ne Antalya´daki domatesçi zarar eder, zarardan dolayı ürününü
sokağa döker, ne de Maçka´daki tüketici, domatesi, beş liradan altı liradan yer.
Fakat nerdee...?Bırakalım Antalya´daki üreticiyle, Maçka´daki tüketiciyi buluşturmayı,
henüz daha Kusera´daki fasulye üreticisiyle, fasulye tüketicisini bir araya getiremedik.
Ah bunu bir becerebilsek bir çırpıda neleri halledebileceğiz.
Köyler yeniden şenlenecek, meralar açılacak, yaylalar insanlarla, hayvanlarla
dolup taşacak, insanlar arası ilişkiler, yeniden canlanacak, dostluk, kardeşlik, dayanışma, yardımlaşma çoğalacak,paranın efendiliğinin yerini üreten insan
alacak.Köyler de şehirler de yaşanacak yerler haline gelecek.
Çok mü zor ? Kesinlikle hayır , hatta Çok kolay, sadece tercih meselesi, muslukları,
aracıdan, tefeciden yana değil üretenden yana akıtacaksın, o kadar.
Türkiye saman ithal ediyor, Türkiye et ithal ediyor, Türkiye mercimek, nohut, mısır
ithal ediyor, akıl ısı mı, Maçka´ya tereyağı artik köylerden değil şehirlerdeki özel
özel imalathanelerden geliyor, kimse eskisi gibi hilesiz, hurdasız temiz tereyağı bulamıyor, hilesiz hurdasız ucuz et bulmakta zorlanıyor, neden acaba?
Hadi bırakın bütün bunları, Maçka´da daha doğru düzgün bir pazar yeri bile yok, millet malını ayak altında sergiliyor.Koylu, kadınıyla, erkeğiyle, ürettiği ürünleri
pazarın bir kenarında kendisine ayrılan bir yerde rahat bir şekilde satamıyor,birileri
gelip elinden ucuz pahalı kapıp alıyor.
Neyse durum bu, ilgililere , yetkililere saygıyla duyurulur.
EGİTİM MESELEMİZ
Her zamanki en önemli meselemiz, olmazsa olmazımız, sorunlu ve de zorunlu eğitim
Meselemiz.
Sadece Maçka´nın değil ülkenin sorunu, yerlerde sürükleniyor, hiç bilimsiz, akılsız,
Atatürksüz eğitim olur mu?Sadece bugünün değil dünün de sorunuydu, dün biraz
kamufle ediliyordu, bugün ayan beyan her şey ortada, sırıtıyor.
İki şeyin ticareti olmaz:Eğitimin ve sağlığın.İki şey hata kabul etmez:eğitim ve sağlık.
Çünkü bu iki şeyin malzemesi insandır.İnsana yanlış yaptığınız zaman düzeltmezseniz.
Anne, babalar dikkat: her biriniz birer Öğretmen olmak zorundasınız, önce kendinizi
yetiştirin , sonra çocuklarınızı.Bütün sucu, bütün sorumluluğu öğretmene okula, öğretmene yükleyip de kenara çekilmezsiniz.Böyle bir hakkınız yok, bunu yapmak
ukalalıktır.
Öyle çocuklara pahalı oyuncaklar, bilgisayarlar , telefonlar alarak kurtulamazsınız.
O oyuncaklar aynı zamanda tehlikelidir de.Çocuğunuza yarar yerine zarar da verebilir.Sizlere gayet kolay, ucuz bir çözüm öneriyorum; kitap okumayı öğrenin ve çocuğunuza okumayı öğretin, alın karşınıza büyük adam gibi konusun.Bakin nasıl bütün kapılar açılıyor.
Kitabı nasıl mı bulacaksınız, okul kitaplıklarında, kütüphanelerde, bulamazsanız, gelin ben size bulurum.Başka çare yok.
TÜRKİYE VE DUNYA GÜNDEMİ
Türkiye ve dünyanın bas gündemi İsrail ve Amerika.İsterseniz bas belası da diyebilirsiniz.Simdi de bir Kudüs sorunu çıkardılar.Neymiş Kudüs İsrail´in başkenti
olacakmış.
Ben yetmiş yaşındayım, Filistin´in Siyonizm karsı mücadelesi benimle yaşıt.Siyonizm
nedir, önce bütün Ortadoğu´ya, sonra da bütün dünyayı bir ırkın kontrolüne verme
mücadelesi.Adına da vad edilmiş topraklar diyorlar.Tanrı bütün toprakları Yahudilere vaat ediyor.1897´lerde Cenevre´de, yapılan Teodor Herzok öncülüğünde dünya Yahudileri kongresinde başlıyor, o günden bugüne kadar devam edip geliyor.
1948´de Filistin toprakları işgal edilerek bir zorba devlet kuruluyor.O gün bugündür
mazlum Filistin halkı bu zulüm altında can birkaç mücadele veriyor.Bu kutsal mücadelenin adi Vatan mücadelesidir.Bu büyük bir mücadeledir.Bu dünya kapitalizmine, emperyalizme, bütün gerici yobaz Arap yönetimlerine karsı verilen bir mücadeledir.Bu aynı zamanda bütün mazlum halkların zalimlere karsı yürüttüğü
onurlu bir mücadeledir.Bu mücadele kazanıldığı zaman bütün mazlum uluslar kazanacaktır.Biz de kazanacağız, Filistin halkının mücadelesi bizim de mücadelemizdir.
Kudüs aynı zamanda bütün semavi dinlerin merkezidir.Hıristiyanı, Musevisi, Müslümanı herkesin kutsal topraklarıdır.Hangi Hıristiyan, hangi Müslüman Tram
efendi böyle ferman etti diye bu karara boyun eğer.Bütün Hıristiyanlar, bütün Müslümanlar, hatta akli basında bütün Museviler Haklı ve mazlum Filistinlerin yanındadır.Filistin halkı mutlaka kazanacaktır,En´in de sonunda sömürgenler
Ortadoğu´dan defolup gideceklerdir.Son olarak bir atasözüyle bitirelim:"Geberecek
köpek cami duvarına işermiş."
