Fatma Karahasanoğlu


GÖNÜL YAPMAK

Seksen yaşındaki adam, odaya beş yaşındaki çocuk girince ayağa kalkar


                                            GÖNÜL YAPMAK

 

 

                            Seksen yaşındaki adam, odaya beş yaşındaki çocuk girince ayağa kalkar. Yanındaki adam sorar; ?ne yapıyorsun? içeri giren daha çocuk. Senin ayağa kalkman doğru mudur??,  ?çocuk saygıyı bizden öğrenmeyecekse kimden öğrenecek? Çocuğa saygılı ol demektense, saygılı davranmak daha yerindedir.? Der.     

                           Kendisine saygısı olan bir başkasına saygı gösterir. Bunun aksini hiç kimse iddia edemez. ?Falanca kişi hiç saygın biri değil. Falanca kişi çok saygılı.? Söylemleri sık sık duyarız. Önce saygılı olmayı öğrenmeliyiz ki, karşı tarafa saygı gösterelim.

Ne yazık ki, günümüzde böyle bir olgunun varlığı unutuldu. Menfaat varsa, her şey peşi sıra gelir. Eğer yoksa, her türlü çirkinlik ön sırada yerini alır.

Saygıdan söz açılmışken, gönüllerin ne denli önemli olduğu da, bir gerçektir. Gönül yapmak yada kazanmak hiç de kolay değildir.

                          Medine´yi Münevverde bulunan Veli adındaki adam, en çok sevdiği, adını sıkça duyduğu Musa´nın ikramlı sohbet yapacağı haberini alır.  Tam karşısında oturmak için fırsat kollar ve istediği olur. Sevdiği zat Musa´nın oturacak olduğu masanın karşısındaki masaya oturur. Sohbet yapacak olan Musa, içeri girer. Musa´nın yardımcısı Veli´ye kaş göz işareti yaparak oturduğu yerden kalkmasını ister.

Veli istemeyerek de, olsa oturduğu yerden istemeyerek de, olsa kalkar. Musa, tabaktan bir muz alır ve soyar. Yardımcısında dönerek; ?bu muzu az önce yerinden kaldırdığın zata verir misin.?

Gönül almak bu işte?  kolay elde edilecek bir kazanım, herkesin de yapacağı bir davranış şekli değildir.  gönül kırmak o kadar kolay ki, ama kazanmak o kadar kolay değildir. ?bak şu çeşmenin haline, su içecek tası yok; kırma insanın kalbini tamir edecek ustası yok.? Mevlana´nın sözünde olduğu gibi, bir çok şeyi anlatıyor.

                            Gelinen bu süreçte saygının bittiği yerde her türlü ortamların oluşması doğaldır. Gün geçmiyor ki, yaşanılan olumsuzlukların altında saygısızlık olmasın.