Fatma Karahasanoğlu


EĞİTİM

Eğitim; geniş kapsamlı olduğu kadar kişilerin algılarının alabildiği kadardır. Ailede başlayan eğitim, okullarda pekişir. Çevrenin etkisiyle de olgunlaşır.


                                                    EĞİTİM                                                                                                                                               

 

                          Eğitim; geniş kapsamlı olduğu kadar kişilerin  algılarının alabildiği kadardır. Ailede başlayan eğitim, okullarda pekişir. Çevrenin etkisiyle de olgunlaşır.

Çocukluk döneminde alınan eğitim, iler ki yaşlara olumlu yada olumsuz olarak yansır. Nasıl mı? Bir çocuk işlediği suçtan ötürü azarlanır yada dayak yerse  büyüdüğünde içe kapanık olur.

 Herkesin içinde bir dünya saklıdır.  Çocuk azarlandığında o dünya sarsılır. Dayak yediğinde dünyası hepten yıkılır. Bu nedenle çocuklara yaklaşırken, çok dikkatli olunmalı.

Düşler dünyasıyla gerçek dünya arasında nasıl fark varsa, azarlanıp dayak yiyen çocuk da, azarlanmayıp, dayak yemeyen çocuk arasında çok fark vardır. Bu iki çocuk büyüdüğünde yetiştirildikleri tarzda hayat sürer. Ve onlarda kendi çocuklarına yaşadıkları gibi davranır.

           Derin hocalardan biri, yıllarca ders verdiği bir öğrencesini bir gün karşısına aldı ve şöyle dedi: 
   - Sen artık yılların tahsil ve terbiyesi sonucu belirli bir düzeye geldin. Gerekli bilgileri nazari olarak kavradın. Ama bu öğrendiklerinden sonuç çıkaracak yorum yapacak, gerektiğinde bunlardan yararlanacak hâle geldin mi bunu öğrenmek için sana bir soru soracağım. Doğru cevap verdiğin takdirde sana icazet (diploma) vereceğim. Öğrenci: 
   - Peki hocam, sorunuzu sorun, bilirsem beni serbest bırakın, ben de zaten bunu istiyorum, dedi...
   Hoca sorusunu şöyle yöneltti: 
   - Diyelim ben seni serbest bıraktım, ilk önce bir sıla-i rahim (yakın akraba ziyareti) yaparsın. Memleketine giderken elbette köylerden yaylalardan geçeceksin. Yolun üstünde davar sürülerine, çoban köpeklerine rastlayacaksın. Varsayalım ki böyle bir yerde beş altı tane köpek birden sana saldırdı. Nasıl kurtulursun? 
   Öğrenci cevap verdi: 
   - Elimdeki sopa ile karşı koyarım.
   - Sopa ile beş altı köpekle baş edemezsin.
   - Köpekleri taşa tutarım.
   - Yine kurtulamazsın.
   - Silahımı çeker öldürürüm. 
   - O zaman köpek sahipleri seni oradan sağ salim bırakmazlar. Öldürmeseler bile iyice döverler, pestilini çıkarırlar ve köpeklerin parasını da tazmin ettirirler...
   Öğrenci pes etti: 
   - Hocam bilemeyeceğim. Anlaşılıyor ki bir süre daha sizden feyz almam gerekecek. Fakat nasıl kurtulabileceğimi siz söyler misiniz? 
   Hoca açıkladı;
   - "Dağda, bayırda, yaylada nerede olursa olsun böyle birkaç köpeğin birden saldırısına uğrayınca ilk yapılacak şey köpeklerin sahiplerine veya köpekler kimin denetiminde ise ona haber vermektir. Çünkü köpekler daima sahiplerine yakın yerlerde bulunurlar ve sahiplerinin bir sözüyle, bir ıslığıyla saldırıdan vazgeçerler."