DUYGU KARAHASANOĞLU


DÜNYA VE CAN

Dünya döndükçe, zulüm de şiddette bitmeyecek. İnsan sadece kendi egolarını tatmin etmek için yaşıyorsa, bilin ki bunun sonu hüsran ve esarettir.


 

                                               DÜNYA VE CAN

 

                        Dünya döndükçe, zulüm de şiddette bitmeyecek. İnsan sadece kendi egolarını tatmin etmek için yaşıyorsa, bilin ki bunun sonu hüsran ve esarettir.

İnsan sayısı kadar düşüncenin var olduğu bir dünyada yaşamak zor olsa da, hırsına yenik düşenler dünyayı uçuruma ve savaşa sürüklemektedir.

                     Milattan önce insanlar, aç aslanların  önüne canlı canlı atılırdı. Aradan yüzyıllar geçti, asırlar geçti, değişen ne oldu?

Hangi insanlık bu hareketten utandı? Kaçıncı yüzyıla geldik hala milattan önceki hareketler yapılıp, yaşamlar sona erdiriliyor. Bunu yapanlar kendilerine göre savunma yapsalar da, gerçekler değişmez ve üzeri örtülmez.

                     Kainatın her karesinde göz yaşı ve kan görülmektedir. Menfaat uğruna bir çok canlar, yok edilirken, var olan topraklarda hüküm sürmek  isteyenler her geçen gün çoğalmaktadır. Bunun  en güzel örneğini,  Ortadoğu´da görmekteyiz. Bir zamanlar Osmanlı İmparatorluğu himayesinde bulunan bu topraklar, daha sonra imparatorluğun parçalanmasıyla küçük küçük devletler oluşturuldu. Bakıyoruz ki; bugün bu devletler baş kaldırmaya başladı. Neymiş? Kendi geçmişlerini yazmak istiyorlar.

Tarihin derinliklerinde neler yaşandığını kimse net olarak bilemez. Ancak o dönemi yazan tarihçiler, bugüne ışık tutmuştur. Ne var ki, günümüzde, hiçbir şeyin yeterince değeri kalmadı. 

                    Dünyayı pay etmek isteyen ülke liderleri, herhalde ölümsüzdür. Deniz aşırı yerden gelerek, Ortadoğu´daki petrol kuyularını değişik oyunlarla almak istemesi bunun en güzel örneklerindendir. Sömüren de, sömürülende bu dünyadan hiçbir şey almadan terki diyar edildiği hala anlaşılamadı.

Bu dünyadan kimler gelip geçmedi ki? Hangisi bu dünyayı terk ederken, kendisiyle mal mülk getirdi.  Bu dünyada kullandıklarını kullandı. Kullanmadıklarını arkasında  bırakarak başka alemlere yolculuğa çıktı.

Biz, neden hiçbir şeyi anlamıyoruz yada anlamak isteyemiyoruz. Dünyada tek gerçek olan ÖLÜM her defasında yüzümüze tokat gibi inmiyor mu? Herkes bir yakınını bir tanıdığını ebedi hayata uğurlamadı mı? Dünya malının dünya da kaldığı hala akıllara  sokulmadı.

Yunus Emre´nin değdi gibi ?mal sahibi mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi? Mal da, yalan, mülk de yalan, geri kalan sende biraz oyalan.?