Fatma Karahasanoğlu


DENKLEMİ İYİ KURMALI

Uyuşturulan beyinler, kaybolup giden hayatlar!..


                                       DENKLEMİ İYİ KURMALI

 

                            Uyuşturulan beyinler, kaybolup giden hayatlar!..

Bir çok genç uyuşturucu batağına düşerek, ömrünün baharını beynini  uyuşturarak geçirmektedir. Elinden bir iş gelmediği gibi ne kendisine faydası olur ne de topluma! Avare avare sokaklarda dolaşarak ömrünü doldurmaya çalışır. Gün gelir aç yatar, gün gelir tek öğünle midesini doldurur.  Çevresinde olan bitenlerden de, uçup giden gençliğinden de haberi yoktur.

                         Zehir tacirleri her gün kendilerine yeni kurban bulmak için kolları sıvamaktadır. Zayıf iradeli olanlar zehir tacirlerinin tuzağına rahatlıkla düşmektedir. Zehir tacirlerinin ağına takılanlar, sadece kendilerini değil, arkadaşlarını da, o ağın içerisine almaktadır. Uyuşturucuyu çözüm yolu olarak görenler aslında nasıl bir felakete sürüklendiklerinin farkında değildir. Kendilerini bilinmezin kucağına atarak, hayatlarını yok etmektedir. Sokaklarda başı boş yatan gençlerin durumu içler acısı. Bu gençler ne olacak?

                         Yalnızlığın ve ruhsal bunalımın verdiği boşluk bir çok insanı, farklı olaylara yönlendirmektedir. Olumsuzluklar peşi sıra yaşandığında, beyinde kalıcı tahribatlar bırakmaktadır. O tahribatlar, bazen inanılmaz boyutlara çıkmaktadır. Hangi boyuta çıkarsa çıksın kişinin kendi yaşadıklarının önüne geçememektedir.

Alkol kullananla, kullanmayanlar arasındaki farkı göremeyenler, hayatlarında bir çok şeyi görememektedir. Uyuşturucu kullananların kanları nasıl zehirleniyorsa, beyinleri de, bu oranda uyuşmaktadır. Kaybolan bir bilinçle dolaşmak vardır. Bir de kaybolmayan bilinçle dolaşmak vardır.

Sağlıklı düşünmek için beyin uyuşturulmamalıdır. Beyini sadece alkol ve uyuşturucu uyuşturmuyor. Aşırı internet kullanıcıları da beyinlerini olumsuz yönde etkileyip uyuşturuyor. Cep telefonunu gereğinden fazla kullananların da beyinleri uyuşuyor.  Bazı ülkelerde sokakta yürürken cep telefonuyla mesajlaşmaya ceza getirildi. Gerekçe olarak sokakta yürürken mesajlaşanların  dalgın olması.

                       Demek ki, kullanılan cep telefonları da insan beynini derinden etkiliyor. Her aşırılık insan hayatını tehdit ediyor. Bunun içerisine aşırı hızlı araç kullanmayı da koyabiliriz. Aşırı hızlı bir aracın çarpmasıyla, yavaş giden bir aracın çarpması aynı değildir. Bu denklemi iyi kurup iyi analiz etmeliyiz.