ismet eyüboğlu


ÇEŞİTLEMELER

30 Ağustos Zafer Bayramı:


  ÇEŞİTLEMELER

30 Ağustos Zafer Bayramı:

26 Ağustos 1922 - 26 Ağustos 2019
Durum değerlendirmesi:
O gün de Vatan savunması bugün de. 
Kime karşı ?
Elbette ki kapitalist emperyalistlere karşı.
Kim bunlar?
Avrupalı ve ABD´li emperyalistler, Siyonistler
Piyonlar farklı, o zaman Yunanlılar, şimdi etnik bölücüler, PKK  vs.
Maşayı tutan el hep aynı.
Hedef kadim Anadolu uygarlığını bölüp parçalayıp yok etmek.
Başaracaklar mı ?
Hayır , başaramazlar, Anadolu uygarlığının kökleri çok derinlerde. 
Bugün her birimiz gerektiğinde Sümerliyiz, Hititliyiz, Lidyalıyız, Kürt´üz, Türk´üz,
Lâz´ız, Çerkez´iz, Gürcüyüz vs.
Hepimiz Türkiye Cumhuriyeti potasındayız, 
Pirlerimiz: Yunuslar, Pir Sultanlar, Hacı Bektaşi Veliler, Anadolu Erenleri, 
Mustafa Kemaller.
Mayamız kuvvetli, ayrışmaya gelmez.

KÖY MÜ MAHALLE MI?

Epeyden  beri kafamda: köy mü mahalle mı, ne?
Hane, mahalle, köy, belde, ilçe... Alışılagelen yerleşim tarzı bu değil mı?
Elbet bu? 
Peki bunun suyu mu çıktı da köyler oldu mahalle? 
Köyü köylüyü hafife almak değil de ne?
Yapmayın beyler, köylüyü hafife almayın, sonra aç kalırsınız. 
Bana göre köyler hâlâ köy, köylü hâlâ köylü ve milletin efendisi.
Yeter ki üretebilsin.
Yakında göreceksiniz, tersine göç başlayacak, şimdiden, dağlarda, bellerde kendinize 
yer edinin, benden söylemesi.

MAÇKA´NİN DERELERİ

Adi üstünde su bir nimettir,yerkürenin dörtte üçüdür, canlı organizmanın yüzde 
seksenidir.Kısacası su hayattır. Yalan mı?
Dünyadaki bugünkü kavga su kavgası mı, petrol kavgası mı?
Adım gibi eminim, su kavgasıdır.
Peki nedir bu sulara karşı bu hor bakış.
Maçka´nın dört deresi var, pislik akıyor, ne ayıp, ne büyük ilkellik, el âleme rezil 
olduk.Üstelik Maçka´da fabrika bacası tütmüyor.Peki ya tütseydi ne olacaktı halımız.
Yazık, çok yazık, yetkili yetkisiz, herkesi uyarıyoruz, bu ayıba bir an evvel bir son 
verin, dereler pırıl pırıl aksın, içindeki canlılarla, allı pullu alabalıklarla, çok mü zor.

MUHALEFET ANLAYIŞI

Öyle bir muhalefet anlayışı yerleşti ki topluma, kim kime en fazla hakaret edebiliyorsa
o hakli çıkıyor.
Sabah kalkıyor bir parti lideri diğerine  söylemediğini bırakmıyor, hakaretin bini bipara.
Vatandaşın da canına minnet, oh bizimki iyi giydirdi diyor, hele o sosyal medya çöplüğü bu konuda çok işe yarıyor. Kıran kirana. Nasıl olsa dilin kemiği yok, yalan 
dolan, küfür, hakaret gırla gidiyor, hep de güya okumuş yazmış adamalar.
Hiç düşünmüyorlar ki imam böyle yaparsa cemaat ne yapar.
Sonra da toplumda seviyesizlik, kabalık, sapalık almış başını gidiyor, kadınlara
şiddet, çocuklara istismar vs.
Peki ne olacak bu işin sonu? 
Kim düşünecek, kim çözecek, var mi bilen?
Oysa ki eleştiri başka bir şeydir, hakaret başka. Eleştiri yapıcı  olur, doğruya doğru 
der yanlışa da yanlış, kendine  de pay çıkarır,  kendini de sorgular, benim de 
bu yanlışta sorumluluğum var mıdır, diye sorar, ya da ben de olumlu bir iş yapabilir 
miyim acaba der,bana daha beter kötüye gitsin de benim değerim anlaşılsın 
deme hakkı var mıdır kişinin?
Karanlığa küfredeceğine kalk bir mum yak niçin demiş taa milâttan önce Konfüçyüs?

MAÇKA´DA GUZEL ŞEYLER DE OLMUYOR MÜ?

Oluyor elbet.
Örneğin pazar yerinin taşınması, olumlu bana göre.
Eski pazarın kurulduğu caddenin ışıklandırılması, kaldırım döşemeleri, olumlu
elbet.
O caddedeki binaların restore edilmesi, ebetteki olumlu.
Çok katli otoparkın ne olacağını çok merak ediyorum doğrusu.
Umarım güzel bir şey olur, üretici pazarı olur, herkes ürününü rahatlıkla gelir 
orada pazarlar, üreticiden tüketiciye.
Bir de o dere boyu rengarenk ışıklandırma nedir öyle Allah aşkına, gazino gibi.
Şöyle gece Maçka´ya ilk gelen sanki bir gazinoya gelmiş gibi oluyor.
Bizden söylemesi hiç hoş gözükmüyor.
Tabii olumsuzlukları en aza indirgemenin yolu, katılımcı anlayış . Vatandaşı da 
bir yönden işin içine katarsanız, onun da beğenisine baş vurursanız, ben yaptım 
oldu mantığını bir kenara koyarsanız, o zaman en doğruyu en güzeli yakalayabilirsiniz.
Demem o ki vatandaş mutlaka işin için de olmalı, Çünkü siz onun adına ne yapıyorsanız yapıyorsunuz. 
Şimdilik,bu kadar, sağlıklar kalın.