DUYGU KARAHASANOĞLU


ÇATIŞAN MENFAATLER

Türkiye seçime son hızla hazırlanırken dünyadaki olaylarda son sürat hız alıyor. Her yerde farklı bakışlar, değişik görüşler, ayrı düşünceler ve çatışan menfaatler.


                             ÇATIŞAN MENFAATLER

 

              Türkiye seçime son hızla hazırlanırken dünyadaki olaylarda son sürat hız alıyor. Her yerde farklı bakışlar, değişik görüşler, ayrı düşünceler ve çatışan menfaatler.

Türkiye 24 Haziranda erken seçime giderken sınır komşularında ki kaos da, giderek artıyor. ABD Iraktan en büyük askeri üssünü DEAŞ terör örgütü bitti  gerekçesiyle  çekmesinin ardından Suriye´de rejim üslerinin vurulması herhalde tesadüf değildir. Bir yanda yapıcı olurken, diğer yanda yıkıcı olmak ABD´nin en belirgin özelliklerindendir.

İran´ın nükleere sahip olması veya olmaması ABD´yi oldukça yakından ilgilendiriyor. Dünyada hiçbir ülkede nükleer olmayacak, sadece ABD´de olacak. Gerekçe o ülkeler, nükleeri tehdit olarak bir başka ülkeye karşı kullanması.

Buraya kadar anlaşılmayan bir şey yok. Ya ABD! Kendisinin nükleeri yok mu? Bir başka ülkeyi tehdit etmiyor mu? Elbette ediyor. İşte, emperyalist güçler kendi yaptıklarını göremeyecek kadar gözleri kördür.

Fransa, kendini hiç de kenara çekmesin bir zamanlar sömürdüğü Cezayir´i kan gölüne çevirirken kimse ona bir şey sormadı. Bugün kendini sütten çıkmış kaşığa benzetmesin. Menfaatler çatıştığında,  düşman olan ülkeler de, kenetlenir.

İngiltere, Almanya, İtalya ,Rusya´yı da sayabiliriz.

Dünyada hangi ülkede yer altı kaynakları  var, emperyalist güçler, hurra oraya! Neymiş efendim; petrol, elmas, altın, bor gibi madenlere sahip olmak için oraya gittiklerini asla söylemezler. Onların söylemleri ?özgürlük, demokrasi, daha iyi yaşam koşulları için buradayız.? Derler. Gerçek bu mu? Elbette hayır.

                  ABD, 2003 yılında  Irak´a özgürlük vaadiyle girdi. Sonuçları ortada. Suriye 2011 yılında karıştırıldı. Hala devam ediyor. İç çatışmaların yaşandığı bölgelerde yüzlerce örgüt kurulup, silahlandırıldı. Bunları destekleyen kim? Taşı kaldırdığınızda altından yine emperyalist güçler çıkıyor?

Her nedense Müslüman ülkeler daima ezilen, taraf oluyor.

               2001 yılında ABD´nin ikiz külleri vurulunca, fatura Afganistan´a kesildi. Kesilmekle kalmayıp, yıllar önce yetiştirip beslediği terörist Usame Bin Ladin olduğunu tüm dünyaya duyurmuştu. O günden bugüne değişen bir şey var mı? Konuyu biraz daha açarsak, Usame Bin Ladin El Kaide´nin lideriydi. Bu örgüt kime karşı kurulmuştu? Dönemin Sovyetler Birliğine karşı yıl 1978. Sovyetler Birliği Afganistan´la savaş halindeydi. ABD, El Kaideyi Sovyetler Birliğine karşı kurdu.

Sonuç; Sovyetler Birliği Tora Bora dağlarından çıkamadı.

Gelelim bugüne ABD yine serseri mayın gibi ortalıkta dolaşıyor. Bir oraya bir buraya sataşıp duruyor. Çin, İpek yoluyla ilgili proje hazırlıyor. Eğer proje gerçekleşirse, ABD´nin dünya ticaret hayatı zora girecek. ABD bunu göze alabilecek mi?

İşte, o zaman ABD ile Çin´in menfaatleri çatışacak. Nasıl bir dünya düzeni olacak? Bekleyip, göreceğiz.