BU SEFER DÜĞMEYE KİM BASTI
ABD´nin Ortadoğu´da ki, hegemonyası azaldıkça, daha da hırçınlaştı. İran´ın iç işlerine karışacak kadar yüzsüzleşen ABD´nin tek düşüncesi kaos yaratıp, insanları birbirine düşürüp, o ülkenin yer altı kaynaklarına sahip olmak.
Geçen hafta İran´da protesto gösterileri düzenlendi. Bu gösterilerde elliye yakın kişi hayatını kaybederken, ABD ile İsrail, protestocuları destekleyici açıklamalarda bulundu. Göstericiler ülkedeki hayat pahalılığını öne sürse de, asıl mesele o değildi.
ABD´nin amacı Irak ve Suriye´ye destek veren Haşdi Şabi´yi (Halk gücü) destekleyen Hamaney´i zayıflatmak ve Haşdi Şabi´yi Irak ve Suriye´den geri çektirmek. Durum böyle olunca ABD, yeniden Ortadoğu´da şiddet yapıp işkenceli ölümleri çoğaltmak.
Haşdi Şabi kadar IŞİD tehlikeli, DEAŞ kadar IŞİD, Haşdi Şabi tehlikeli. Her üç örgütte Müslüman kanı akıtıyor. Akıtılan bu kan kimin işine yarıyor? Tabii ki Batının.
Bugüne kadar Müslüman ülkelere ajan göndermeyen ülke var mı? Batının düşüncesi ortadayken, Müslümanlar mezhep ayrımcılığı yapıp, ne diye Müslüman kanı akıtıyor?
ABD, özgürlük vaadiyle Irak´ı işgal ederken, bir çok tarihi eserleri de yok etti. Ardından Suriye´ye nifak soktu ve orada ki tarihi eserleri yerle bir etti. Şimdi sıra İran´a geldi. Sokaklarda gezen ajanlar, aynı senaryoyu burada oynatmak için ellerinden geleni yapıyor. İran halkı da,kendilerine göre gösteriler yapmaya başladı. İran Cumhurbaşkanı Hamaney´in itidal çağrısı halkın üzerinde etkili oldu. Protesto eylemleri yavaşlasa da tam olarak bitmedi. ABD´nin İran üzerindeki bu oyunu tutmayınca bitmeyen şarkısı nükleer programını devreye soktu. İran´a yeni yaptırımlar uygulamak için bir kez daha düğmeye bastı. Bu sefer ki düğmenin boyutu daha sonra ortaya çıkacak.
Ülkelerin iç işlerine karışmak ABD´de bir gelenek oldu. Özellikle Müslüman ülkeleri karıştırmak ilkesi haline geldi.
Yeni dünya düzeninde ABD, gibi bir çok ülke ?bende varım? dedi. ABD, tek güç kendisini gördüğünden diğer ülkelerin güçlü olmasını istemiyor. Özellikle İran nükleer programına takmış durumda. Ekim 2017 yılında Trump´un İran´da ki nükleer programıyla ilgili yaptığı sert açıklamalar bugün İran´daki protesto gösterilerinin nereden kaynaklandığını bir kez daha gözler önüne sermiştir.
