DUYGU KARAHASANOĞLU


BİR KEZ DOĞAR BİR KEZ ÖLÜRÜZ

Trafik kurallarının önemi büyüktür. Bu konuda bir çok şey yazılıp çizildi. Ancak değişen hiçbir şey olmadı. Araç kullanırken cep telefonlarıyla konuşmak adeta moda haline geldi.


                                     BİR KEZ DOĞAR BİR KEZ ÖLÜRÜZ

 

 

                  Trafik kurallarının önemi büyüktür. Bu konuda bir çok şey yazılıp çizildi. Ancak değişen hiçbir şey olmadı. Araç kullanırken cep telefonlarıyla konuşmak adeta moda haline geldi. 

Trafik kurallarına uymak her-halde sürücülere zor geliyor. Kırmız ışıkta geçmek, hızlı araç kullanmak, hatalı sollama yapmak direksiyon başında cep telefonuyla uğraşmak konuşmak, akan trafikte dönmek vb. bu gibi alışkanlıklar sürücülerin belleğine yerleşmiş durumdadır. Araç kullanırken cep telefonuyla konuşarak hatta internete girip, sosyal medyada gezinmek alışkanlıklar arasına girmiş durumda.  O sürücü sadece kendi hayatını değil, başka hayatları da hiçe saymaktadır. Özellikle toplu taşıma araçlarında bu tür davranışlarla sık sık karşılaşmaktayız.

Sürücü taşıdığı  yolcuları umursamadığı her halinden belliydi. Elindeki cep telefonuyla önce bir yerleri aradı sonra da konuşmaya başladı. Üç beş dakika sonra telefonu kapatıp, internete bağlanıp, sosyal medya bir şeyler aradı. Direksiyon birkaç kez elinden kaydı. Araba bir  sağa sola savruldu. Sürücü ani refleksle toparladı. Aynı hareket bir kaç kez yaşandı ama korkulan olmadı. Bu her zaman böyle olmaz.

Telefonla konuşmak neyin ispatıdır?!. Önceden cep telefonları yoktu. İnsanlar nasıl durabiliyordu da, şimdi insanlar bir dakika telefondan kendini alamıyor? Akıllı telefonlar çıkmadan önce telefonla  konuşmak yetiyordu da, bugün telefonla konuşmak neden yetmiyor? İnsanoğlu doyumsuzdur. Verdikçe, bir başka yeniliği ister! Her şey güzel has da, trafikte oyun olmaz. Can yedekli değildir. Bir kez doğarız ve bir kez ölürüz. İkinci kez ne doğma nede ölme şansımız vardır.

                    Trafik de, belli kurallar vardır. Ve bu kurallara uyma zorunluluğu da mevcuttur. Maçka´da örnek verecek olursak, ilçe trafiği oldukça yoğun. Özellikle Çarşamba günleri bu yoğunluk daha da artıyor. Tek cadde ilçeye yetmediği aşikardır. Sağlı sollu park eden araçlar artık tek sıra halinde değil, ikişer ikişer park ediyor. Bir de buna taksi durakları eklenince, sen gel gör şamatayı.

Aman!  Tüm bu olumsuzların yanında bir de akan trafikte araçların dönmesi yok mu? Adam Trabzon istikametine giderken ani bir kararla dönüş yapıyor. Trafik varmış yokmuş umurunda değil. o sadece dönüşünü tamamlamaya çalışıyor. Tüm b8unlşar yapılırken ne bir sinyal de verme zahmetine katlanmıyor. Hiç bir yerde akan trafikte dönüş yapan bir araç görmedim. Bu özellik herhalde Maçka´ya özel bir durumdur.

Sağlı sollu park eden araçlara cezai işlem uygulanmıyor. Gerekçe otoparkın olmadığı söyleniyor. Peki, akan trafikte dönüş yapan araçlara cezai işlem neden uygulanmıyor? Onlar için de otopark mı gerekiyor?

                   İlçe  trafiğine acilen çözüm bulunmalı. Yayalar rahat yürüyemiyor, trafik istenilen düzeyde işlemiyor. her tali yoldan kuralsız çıkan araçlar tehlike arz ediyor. Onlar içinde mi cezai işlem olmayacak. Yoksa otopark olmadığının arkasına mı saklanacaklar?

Uzun sözün kısası bu ilçenin trafiğine acilen neşter vurulmalı. Kim yapacak, nasıl yapacak orasını ben bilmem.