DUYGU KARAHASANOĞLU


BİR GÜN

BİR GÜN Behlül Dânâ bir gün Harun Reşid´in divanına gelir.


                                                      BİR GÜN      

 

              Behlül Dânâ bir gün Harun Reşid´in divanına gelir. Bakar ki Halife Harun tahtında yok. Hemen geçip tahtına oturur.O anda vazifeliler gelip Behlül´ü halifenin yerinde görürler ve´´Bre  edepsiz!´´ diye bir iki vururlar.
Behlül ağlamaya başlar bu esnada Harun Reşid çıka gelir, Behlül´ü ağlar bulur ve okşayarak yanına alır:´´ Niçin ağlıyorsun?´´ deyip halini hatırını sorar ve yanındaki vazifelilere : ´´Buna ne oldu?´´ der.
Vazifeliler: ´´Ey mü´minlerin  emiri, sizin yerinize oturmuş gördük. Edeplenmesi için bir iki vurduk´´ derler. Behlül Dânâ ise : ´´Hayır, ben onların dövmelerine ağlamıyorum! Ben ömrümde 
bir kez bu makama oturduğum için bu kadar dayak yedim. Sen ki her gün oturuyorsun,senin halin ne olur diye senin için ağlıyorum´´ der.

            Bir gün, dünya hayatında hep kötülük işleyen bir adam Cehennem´in kapısında bir melek karşıladı. Melek adama şöyle dedi:
?´ Buraya girmemen için, hayattayken tek bir iyilik yapmış olman yeter. İyi düşün.´´ Uzun süre düşünen adam, nihayet hatırladı! Bir keresinde ormanda yürürken yolun üzerinde bir örümcek görmüş ve ona basmamak için yolunu değiştirmiş. Heyecanla bu iyiliği dile getirdi.
Melek gülümsedi ve semadan bir örümcek ağı indirdi. Adam bu ağa tırmanarak Cennet´e girebilecekti Adam ağa tırmanıp yukarı çıkarken, Cehennem´le cezalandırılanlardan kimileri de bu fırsattan yararlanmak isteyerek ağa tırmanmaya başladılar.
Ama adam döndü ve ağın herkesi , taşıyamayacağından korkarak onları itmeye başladı. Tam o sırada, ağ gerçekten de koptu ve diğerleriyle birlikte adam da Cehennem´e düştü. 
?´Yazık´´ dedi melek. ?´ Bencilliğin, hayatında işlediği tek iyiliği de kötülüğe döndürdü. O insanlara şefkat gösterebilseydin, ağın herkesi taşıyabileceğini görecektin.´´

                     Bilge sorar: ´´ Geceyle gündüzü nasıl ayırırsınız? ´´ Öğrencilerden biri, ´´ Uzaktan koyunu keçiden ayıramadığım zaman akşam olmuş demektir.´´
Başkası, ´´İncir ağacını, zeytin ağacından ayırdığım zaman sabah başlamıştır. ´´Bilgeye kendisinin ne düşündüğünü sormuşlar. O da şunu demiş
:´´ Yürürken karşıma bir kadın çıktığında, güzel mi, çirkin mi, siyah mı, beyaz mı, diye ayırmadan, ona kız kardeşim diyebildiğimde; 
ve yine yürürken yoluma çıkan erkek, yoksul mu, zengin mi diye bakmadan, milletine, ırkına, dinine aldırmadan kardeşim sayabildiğimde
anlarım ki sabah olmuştur, aydınlık başlamıştır.

                    Tüm okurlarımın ve İslam aleminin mübarek Kurban bayramını kutlar, hayırlar vesile olmasını Cenabı-ı Haktan dilerim.