DUYGU KARAHASANOĞLU


BİR BARDAK SÜT

Nerede, ne zaman, ne olacağını kimse bilmez. Sürpriz ve tesadüflerle dolu hayatta her şey her an olabilir. Bir gün yaptığınız, küçük bir iyilik yarın tüm hayatınızı doğrudan etkiler.


                                              BİR BARDAK SÜT

         

             Nerede, ne zaman, ne olacağını kimse bilmez. Sürpriz ve tesadüflerle dolu hayatta her şey her an olabilir. Bir gün yaptığınız, küçük bir iyilik yarın tüm hayatınızı doğrudan etkiler.

              ?Yoksul bir ailenin çocuğu olan Yavuz, okul ihtiyaçlarını karşılamak için  ev ev dolaşıp eşyalarını satıyor, eline geçen parayla tekrar eşya satın alıp satıyordu. Bu şekilde hem ailesine para getiriyor, hem okul ihtiyaçlarını karşılıyordu.
Yine böyle günlerden bir gün, hiçbir şey satamamış ve karnı da çok acıkmıştı. Karşısına çıkan evlerden birinin kapısını çalıp, yiyecek istemeye karar verdi. Ve bir evin kapısını çaldı. Kapıyı sevimli, genç bir kadın açtı. Kadını  görünce utandı ve sadece tek bir cümle kurabildi:
?Affedersiniz, bir bardak su verebilir misiniz??
Genç kadın çocuğun aç olabileceğini düşünerek büyük bir bardak süt ikram etti. Çocuk sütü içtikten sonra:
?Çok teşekkür ederim. Borcum ne kadar??
Genç kadın tatlı bir gülümsemeyle cevap verdi: ?Borcunuz yok. Bize gösterilen şefkat karşılığında, bir şey beklenilmemesi gerektiği öğretildi.?
Çocuk,kadına teşekkür ederek oradan ayrıldı. Evden uzaklaştığında kendisini huzurlu ve mutlu hissetti.  Genç kadın sanki ona yaşama sevinci vermişti. Bu asla unutamayacağı bir iyilikti. Genç kadının oturduğu ev, kasaba zihnine kazınmıştı.
         Aradan yıllar geçmiş ve Yavuz, okulunu bitirmiş, doktor olmuştu.
Bir gün eline bir hastanın dosyası geçti. Hastanın geldiği memlekete bakınca onu hemen tanıdı. Ve hastayı gördüğünde de yanılmadığını anladı. Aradan yıllar geçmesine rağmen onu tanımış, heyecanlanmıştı. Yıllar önce kendisine yaptığı iyiliği, karşılıksız şefkatini hiç unutamamıştı. Şimdi artık ona teşekkür edebilme fırsatı bulmuştu. Kadın çok ender bir hastalığa yakalanmış ve yöredeki doktorlar çaresiz kalınca hastayı büyük şehre yani Yavuz´un hastanesine sevk etmişlerdi. Dr. Yavuz,  hastasıyla yakından ilgilenmiş ve günler, aylar süren tedaviden sonra kadın artık sağlığına kavuşmuştu.
Tedavi bittikten sonra Dr. Yavuz,  faturayı istedi ve denetledikten sonra kadının odasına gönderdi. Kadın elleri titreyerek zarfı aldı. Açmaya korkuyordu. Biliyordu ki çıkan faturayı ödemeye gücü yetmeyecekti. Belki hayatı boyunca bu faturayı ödeyebilmek için çalışacaktı. Ülkenin en ünlü hastanelerinin birinde aylarca kalmıştı. Çaresiz zarfı açtı ve faturaya iliştirilmiş bir not dikkatini çekti. Notu okuduğunda gözlerine, yaşadıklarına inanamadı.  Çünkü notta şunlar yazılıydı:
Hastane giderlerinin tamamı bir bardak süt karşılığı ödenmiştir.?