Fatma Karahasanoğlu


AKILLAR KAÇTI

Farkındalık yaratmak için olmadık şaklabanlıklar yapılıyor.


                                      AKILLAR   KAÇTI

 

 

                      Farkındalık yaratmak için olmadık şaklabanlıklar yapılıyor. 

İNSAN; düşünen bir varlıktır. Ne yazık ki, son yıllarda düşünen varlık olmaktan çıkan insanlarla karşılaşır olduk.

Sosyal medya, hayatımıza girdi gireli bir çok insanın aklı da kaçtı. Hayatının her karesini sosyal medyada paylaşarak neyi amaçlamaktadır? Aslında  o da ne yaptığını bilmiyor. Her şey sosyal medyada paylaşılır mı? Özel hayat diye bir şey vardır. Sadece özel hayat değil hayvanlara yapılan işkence, silahla yapılan magandalıklar da, sosyal medyada kendine yer bulmaktadır.

                          Gelinen bu süreçte, saygısız bireyler mantar gibi türemektedir. Bu tip insanlar topluma ne verebilir? Toplumun değer yargılarını bozarak, işe yaramaz fikirlerini kabul ettirmeye çalışır.

Toplum sağlığı her geçen gün bozularak, tehlikeli boyutlara geldi. Babasını öldüresiye döven bir adam, kayınvalidesini her gün döven bir gelin, çocuğunu sürekli korkutan bir baba, eşine şiddet uygulayıp daha sonra öldüren bir eş, arkadaşını zevkine öldüren bir genç, annesini öldürüp, çek yatta saklayan bir evlat. Ayrılma teklifini kabul etmeyip kız arkadaşını benzin dökerek arabada yakan bir adam.

Kısacası; ruh sağlığı bozulmuş insanlar! Bunların nedeni ne olabilir? Belli süreliğine yaşamaya geldiğimiz dünyada işkence yapmaya dayak atmaya, küfürlü konuşmaya gerek var mı? Hangi canlı ölümsüzdür. Her fani ölümü tadacaktır. Günü saatini biz bilmiyoruz.

Kısacık hayatlara neler sığdırılmıyor ki, hangimiz bunun farkında olup, hayatımızı kolaylaştırmak için çaba sarf ediyoruz. Herkes kötü olabilir. Kötülükte yapabilir. Ancak iyi olmak veya iyilik yapmak herkesin yapabileceği bir iş değildir.  Bağırmak, çağırmak, sinirlenmek zor değil. Fakat sabırlı olmak, insanlara sevecen yaklaşmak, hoş görülü davranmak meziyet ister.

Günahkar bir adam, bir gün hayvanlarından birini kurban etmek ister. Ve Bektaş´ı Veli´nin dergâhına gider. Müritler adamı kapıda karşılar ve neden geldiğini sorarlar. Zengin adam, malının mülkünün çokluğundan söz edip kurbanlık  hayvan getirdiğini söyler. Durum Bektaş´ı Veli´ye bildirilir. Bektaş´ı Veli adamın yanına gelerek, malı mülkü nasıl kazandığını sorar. Adam önce çekinir sonra haram yollardan kazandığını fakat tövbe ettiğini söyler. Bektaşı Veli kurbanlık hayvanı kabul edemeyeceğini   Hz. Mevlana´nın dergahına gitmesini söyler.

Zengin adam, dergahtan ayrılır. Hz Mevlana´nın dergahına varır. Ve kurbanlık hayvan bağışlayacağını söyler. Mevlana, kurbanlık hayvanı dergaha kabul eder. Zengin adam şaşırarak; ?siz, bana malımı, mülkümü nereden kazandığımı sormadan kurbanlık hayvanı kabul ettiniz. Bektaş´ı Veli  haram yoldan para kazandığım için kurbanlık hayvanı kabul etmemişti.?

Mevlana, sadece ?bakış açısı? der.