Yeterince Balık Tüketmiyoruz.

Yeterince Balık Tüketmiyoruz.

Balık ve diğer deniz ürünleri, insanların en eski besin kaynaklarının başında gelmiştir.

Yeterince Balık Tüketmiyoruz.

 

 

Balık ve diğer deniz ürünleri, insanların en eski besin kaynaklarının başında gelmiştir. Bitkilerin ekilip yetiştirilmesi ve hayvanların besin olarak kullanımı için evcilleştirilmesinden önceki dönemlerde en kolay elde edilebilen ve bu nedenle de en çok tüketilen besinlerin balık ve diğer deniz ürünleri olduğu bilinmektedir. Balıklar ve diğer su ürünleri günümüzde dünya nüfusu tarafından tüketilen hayvansal proteinin dörtte birinden daha fazlasını sağlamaktadır.

Çok az balık tüketiyoruz.

ZMO Trabzon Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Coşkun KUTUROĞLU yaptığı açıklamada ?FAO (Dünya Gıda Örgütü) İstatistiklerine göre üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye´nin, kişi başına balık tüketimi açısından denizi olmayan ülkelerin bulunduğu Avrupa Birliği (AB) ülkelerinden hayli geride olduğu ortaya çıkmıştır. Türkiye´de avcılık yoluyla yaklaşık 600 bin ton, iç sularda ve denizle kafes balıkçılığı yoluyla yaklaşık 100 bin ton balık üretildiği halde ülke genelinde kişi başına tüketimin 8 kilogram olduğu belirtilmektedir. FAO istatistiklerine göre dünya su ürünleri tüketiminin yaklaşık 15 kilogram olduğu, AB ülkelerinde ise kişi başına balık tüketiminin 22 kilogram olduğu göz önüne alındığında dünya ve AB ülkelerinin ortalamasına ulaşabilmek için ülkemizde tüketimin 1.5-3 kat arttırılması gerekmektedir.´ Dedi.

Haftada 2-3 kez  (en az 300 ? 450 g)  kez tüketilmesinde yarar vardır.

Kuturoğlu, Balık, protein içeriği bakımından oldukça zengin bir besindir. Balık eti, yumurta, et, süt gibi iyi kaliteli protein kaynaklarındandır ve %18-20 oranında protein içerir. Balık eti proteinleri, sindirim enzimleri tarafından kolayca parçalanırlar ve bu nedenle vücudun bu proteinlerden faydalanma oranı yüksektir.

Balık eti, kemik gelişimi, gözün değişik ışık durumlarında görebilmesinde ve bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde önemli rolü olan A vitamini, kalsiyumun kemiklere yerleşmesi, kemik sağlığı ve gelişiminde görevli olan D vitamini ve özellikle kanın akışkanlığında görevli K vitamini ve B grubu vitaminleri (B1, B2, B6, B12) açısından zengindir. Ayrıca, iyot, selenyum, fosfor, magnezyum ve çinko mineralleri bakımından da iyi bir kaynaktır. Bu olumlu sağlık etkilerinin sağlanabilmesi için haftada en az 300g. yağlı balık tüketilmesi gerekmektedir. Hamilelik ve emzirme döneminde olan kadınlarda gerek anne sağlığı gerekse de bebeğin normal gelişimi açısından haftada en az 3-4 kez balık tüketimi önerilmektedir. Dedi.

Balık tüketiminin önemine dikkat çeken Kuturoğlu ?İnsanoğlu daha anne karnında iken omega-3 yağ asitlerine ihtiyaç duyar ve hayatın her evresinde bu ihtiyaç artarak devam eder. Balık tüketiminin insan sağlığı üzerindeki etkilerinin ortaya çıkarılması için yapılan tüm çalışmalarda hem içerdiği besin maddeleri, hem de çağımızın belli başlı ( kalp krizi,  damar tıkanıklığı, yüksek kolesterol,   kanser,   depresyon,  stres, şiddet ve intihar gibi) hastalıklarında tedavi edici rolüyle yararlanılması gereken mükemmel bir besin kaynağı olan balığın haftada 2-3 (en az 300 ? 450 g)  kez tüketilmesinde yarar vardır.´ Dedi.