Sermet Çağan (1929-1970) |
Sermet Çağan, bazı tiyatro topluluklarında oyuncu ve dekor sorumlusu olarak görev yaptı. Tiyatro tutkusu nedeniyle mühendislik eğitimini son sınıfta bıraktı. Ankara Devlet Tiyatrosu'nda ve "Sahne Z" topluluğunda, Arena Tiyatrosu'nda, ve Gülriz Sururi-Engin Cezzar Tiyatrosu'nda sahne tasarımı ve oyunculuk yaptı. 1966 yılında Fakir Baykurt'la birlikte Türkiye'de ilk kez bir sendika tiyatrosu (TÖS) kurdu. İstanbul Üniversitesi Gençlik Tiyatrosu, Gen-Ar Tiyatrosu, Ankara Yenişehir Tiyatrosu gibi topluluklarda yönetmenlik yaptı. Türkiye Öğretmenler Sendikası Tiyatrosu'yla bütün Türkiye illerini kapsayan turne yaptı. Tiyatro dergisi ile bazı dergi ve gazetelerde tiyatro üzerine yazıları yayımlandı. B azı oyunları Fransızca ve İngilizce'ye çevrilen Sermet Çağan, Alman edebiyatı üzerine araştırmalarından ötürü 1957'de AFC hükümetince Schiller Ödülü kazandı. İstanbul Sanat Tiyatrosu'nda yazdığı ödüllü oyun olan Ayak Bacak Fabrikası'nın provaları sırasında geçirdiği bir kalp krizi sonucunda yaşamını yitirdi. Sermet Çağan Eserleri
Ödülleri
|
38 - 1320
R
Girdim Aşkın denizine bahrılayın yüzer oldum
Geştediben denizler Hızır'layın gezer oldum
Cemalini gördüm düşte çok aradım yazda kışta
Bulamadım dağda taşta denizleri süzer oldum
Sordum deniz malikine ırak değil salığına
Girdim gönül sınığına gönülleri düzer oldum
Viran gönlüm eyledim şar bunculayın şar nerde var
Haznesinden aldım gevher dükkan yüzün bozar oldum
Ben ol dükkan-dar kuluyum gevherler ile doluyum
Dost bağının bülbülüyüm budaktab-n gül üzer oldum
Ol budakta biter iman iman bitse gider güman
Dün gün isim budur heman nefsime bir tatar oldum
Canım bu tene gireli nazarım yoktur altına
Düştüm ayaklar altına topraklayın tozar oldum
Tenim toprak tozar yolca nefsim iltir beni önce
Gördüm nefsin burcu yüce kazma aldım kazar oldum
Kaza kaza indim yere gördüm nefsin yüzü kara
Hümeti yok resul'lere bentlerini bozar oldum
Bu nefs ile dünya fani bu dünyaya gelen hanı
Aldattın ey dünya beni işlerinden bezer oldum
Yunus sordu girdi yola kamu gurbetleri bile
Kendi ciğerim kanıyla vasf-ı halim yazar oldum