O'NUN SİLAHI KALEMİ

O

Maçkanın önemli değerlerinden biri olan Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın, bir anısında babasından silah istediğini, ancak kendisine kalem getirdiğini aktardı.

O'NUN SİLAHI KALEMİ

Maçka’nın önemli değerlerinden biri olan Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın, bir anısında babasından silah istediğini, ancak kendisine kalem getirdiğini aktardı.

Bilim Adamı, Beyin Cerrahı, Düşünür, Edip, Şair, Güftekâr, Mûsıkîşinas, Teolog, Filozof, Hattat... Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın’ın unvanlarından bir kaçı sadece.

GENÇLERE ÖRNEK OLACAK BİR HAYAT
Esprili kişiliği ve hayata bakışıyla birçok insana ders niteliğinde okutulacak olan Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın, 1954 yılında Trabzon’un Maçka ilçesinde doğdu. İlkokulu Maçka’da, Orta ve Lise tahsilini Trabzon’da tamamlayan Aydın, sonrasında müthiş bir eğitime ve başarıya imza attı.

DEĞERİ HAYATTAYKEN BİLİNMELİ
Bu toprakların evladı olarak tüm dünyaya adını duyuran, Maçka’nın ve Trabzon’un gurur duyduğu isimlerden biri olan Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın için birçok kimse; “Bu kent böylesine önemli bir ismin varlığını hayattayken bilmelidir.” diyerek, adeta hakkını teslim ediyor.
Mürekkebi ve kalemi kutsal sayan bir isim olan Prof. Dr. Aydın, bunu da sosyal medyada anlattığı hayatından bir kesitle ortaya koyuyor.


MÜREKKEBİN KUTSAL OLDUĞUNA İNANIRIM 
Kaleme verdiği önemi ve babasıyla küçük yaşlarda yaşadığı bir anekdotu anlatan Aydın, bu anısını şu kelimelerle anlatıyor;
“Biz Trabzonluyuz. Trabzonlular silaha düşkündür. 8-9 yaşlarında babamdan bir silah istedim. “Olur, oğlum” dedi. Akşam bir kutu getirdi “Al oğlum tabancanı getirdim” dedi. Baktım hafif. Kutuyu açtım baktım bir kutu daha. Onu da açtım içinden bir dolma kalem çıktı. Babam izliyor, bana “Oğlum senin silahın budur” dedi. Baktım şaşırdım böyle... O zaman ne dediğini çok daha iyi anladım. Mürekkebin kutsal olduğuna inanırım ve talebeliğim süresince hep dolma kalem kullanmışımdır. Yanımda hep çift dolma kalem bulundururum. Yani 40 yılı aşkındır meslek hayatımda hiçbir hastama değil reçete, idrar tahlilini bile tükenmez kalemle yazmamışımdır. Yazıya, imzaya çok dikkat ederim. Çünkü yazı ve imza kişinin şahsiyetidir. Dolma kalem de kutsaldır. Çünkü ‘ikra’ bismi rabbikelleziy halekal’insane min alak. Ve devamında ‘alleme bilkalem’ diyor. Oku ve yaz diyor. Onun için bizim değişmez bir düsturumuzdur.”