Okullarda Adab-ı Muaşeret
Maçka Gençlik Koordinatörlüğü olarak okul programları devam ediyor
Milli Eğitim ve Diyanet İşleri Başkanlığı arasında imzalanan protokol gereği Maçka müftüsü Mehmet Cebeci ve Maçka Gençlik Koordinatörü Sinan Bülbül okullarda program yapmaya devam ediyor.
Halkın ve okul yönetimlerinin hayranlıkla takip ettiği programlardan biri de Konaklar İlköğretim Okulu öğrencileri ile Konaklar Merkez Camisinde yapıldı. programın konusu Adab-ı Muaşeret idi.
Programda Adab-ı Muaşeret kurallarından yeme adabını anlatımıyla başladı. “Ağızda ekmek varken kimse ile konuşmamalı, Yemeğin soğutulması için içine üflememeli,başkalarını tiksindirecek, iğrendirecek davranışlarda bulunmamalı; Yemekte israf etmemeli, lokmayı ve verilen yemeği bitirmeye çalışmalı; Yemeğe önce yaşça veya mevki yönüyle büyük olan kişinin başlamasını beklemeli; Ekmek kırıntılarının nimet olduğunu unutmamalı ve onlara gereken özen gösterilmeli;
Yemek yeme işi bitince Allah`ın verdiği bunca nimetle karşı bir şükür ifadesi olarak dua etmeli ve kısaca "Elhamdülillah" demeli ;Yemekten sonra eller iyice yıkanmalı, dişler fırça veya misvak ile temizlenmelidir.”
Daha sonra su içme adabı anlatıldı. “Besmele İle İçmek, Oturarak İçmek, Sağ Elle İçmek, Üç Yudumla İçmek, Bardağa Üflememek, Aile Arasında da Olsa İkram Etmek, Bitirince ELHAMDÜLİLLAH Demek.”
Daha sonra cami adabına değinildi. “Cami veya bir mescide sağ ayakla girilir, Çıkarken de önce sol ayağı dışarıya atarak çıkmak, Camiye girince ön safa durmadır! Birinci safta yer varken, ikinci safta durmak mekruhtur, Cemaatle namaz kılındığında saflar sık tutulmalıdır, Namaz kılanların önünden geçilmemelidir, Dünya kelamı konuşulmamalıdır, Kötü kokularla kimse rahatsız edilmemelidir.”
Daha sonra hasta ziyareti adabı anlatıldı. “Hasta olan kimseye ziyarete gitmeden evvel abdest almalı, abdestle Cenab-ı Hakk’a dua ve temennide bulunmalıdır. Müslümanlar hasta olan dostlarını, ahbaplarını ve komşularını münasip zamanlarda gidip ziyaret etmeli, afiyetlerine duada bulunmalıdırlar. Hasta ziyaretinde onlara ümitsizlik verici sözler değil, teselli verici sözler söylemelidir.”
Son olarak misafirlik adabını anlatıldı. “Davete geç kalmamalı, erken de gitmemelidir. Misafir, sağına soluna bakmamalı, sıkıntı vermekten çekinmelidir. Sofraya edepli bir şekilde oturmalı ve bu edebi sonuna kadar muhafaza etmeye çalışmalıdır! Gelen yemekte kusur bulmamalı. Misafir, gereği gibi ikram yapılamamış olsa da, gönül hoşluğu ile ve memnuniyetini ifade edecek şekilde ayrılmalıdır! Yatılı olarak giden misafir, ev sahibine ağırlık vermemek için, zaruret yoksa, üç günden fazla kalmamalıdır”. .
