O, MAÇKA’YI HİÇ BİR ZAMAN UNUTMADI

O, MAÇKA’YI HİÇ BİR ZAMAN UNUTMADI

O, MAÇKA’YI HİÇ BİR ZAMAN UNUTMADI

O, MAÇKA’YI HİÇ BİR ZAMAN UNUTMADI

Maçka Milli Eğitim eski Müdürü Orhan Topal, İlköğretim Haftası’nı kutladığımız günlerde yaşadığımız coşkuya bir mesajla da olsa katkı sağladı.

2021-2022 Eğitim Öğretim Sezonunun açılışı ve İlköğretim Haftası’nın kutlandığı günlerde güzel ilçemiz Maçka Covit-19 panda misinin ardından büyük bir coşku ve heyecana şahitlik ederken, bu coşku ve heyecanı yüreğinin en derin köşesinde yaşayan biri daha vardı.

ÖĞRENCİLERİNİ UNUTMADI
Yıllardır yürüttüğü çalışmalarla Maçka Milli Eğitimi her zaman en iyiler seviyesine çıkaran, Maçka’daki eğitimde başarı çıtasını her yıl bir öncekinden daha üst seviyelere yükselten Maçka’nın eski Milli Eğitim Müdürü Orhan Topal, geçtiğimiz hafta kutladığımız İlköğretim Haftası’na bir mesajla da olsa katkıda bulundu.

MAÇKA’YLA BAĞINI HİÇ KOPARMADI!
Artık Maçka Milli Eğitim Müdürlüğü’nde olmasa da Maçka Milli Eğitimi ve Maçka’daki öğrencilerin durumlarını her zaman yakından takip eden Maçka Milli Eğitim eski Müdürü Orhan Topal, “Çocukları Nasıl Anlamalı, Nasıl Davranmalı?” başlığıyla sosyal medya hesabından yayımladığı mesajda önemli noktalara değindi.
Maçka Milli Eğitim eski Müdürü Orhan Topal, mesajında şu ifadelere yer verdi;


ÇOCUKLARI NASIL ANLAMALI, NASIL DAVRANMALI?
“Çocuğunuz size hediye olarak çöp bile verse, çiçek niyetiyle onu alın. Çocuklar, sizin kötü geçirilmiş çocukluğunuzun tamir nesnesi değildir. Çocukken hiçbir isteğiniz yapılmadı diye, çocuğunuzun her istediğini yapmayın, ama bunu onun anlayacağı şekilde ona izah edin. Çocukların ağlamasına izin verin. Çünkü çocukken doyasıya ağlayamayanlar, büyüyünce yeterince gülemezler. Yeryüzündeki hiçbir çocuğu, ‘Senden adam olmaz’ diyerek adam edemezsiniz. Unutmayınız ki, her çocuk anne babasının açığa çıkmış sırrıdır. Eğer sizin gözünüzde adam olmayacaksa, bu da sizin adam olmadığınızdandır.

ÇOCUK OLMAK, DELİ DOLU OLMAKTIR.
Her çocuk delidir, akıllı çocuk yoktur. Deli olmak zorundadır ki gelişimi sürsün. Bir çocuk, koltukların üstünde zıplamıyorsa ortada bir problem vardır.
Bir çocuk camide bir o yana bir bu yana koşamıyorsa orada işler yolunda gitmiyor demektir. Koşarken düştüğünde acısına ağlamak yerine dönüp anne babasına, ‘acaba kızacaklar mı’ diye bakıyorsa durum içler acısıdır. Çocuksu coşkusu yok edilmiş, çocuklarıyla ‘çok akıllı, çok usludur’ diye övünen yetişkinler, lütfen dikkat edin!

 

ONLARIN OYUNLARINA SİZLER DE KATILIN

Bir çocuğun kalbine giden yol, oyuncakçıdan değil, onunla birlikte oyun oynamaktan geçer.

Çocuğu sevmek yetmez, çocuğun sevebildiği olabilmektir maharet.
Tüm çocuklarımıza sağlık ve başarılar diliyoruz.”

Ali TİRİTOĞLU