Tarih: 04.02.2025 09:30

Nikolay Vasilyeviç Gogol (31 Mart 1809 - 4 Mart 1852),

Facebook Twitter Linked-in

Nikolay Vasilyeviç Gogol (31 Mart 1809 - 4 Mart 1852), 

 

Nikolay Vasilyeviç Gogol (31 Mart 1809 - 4 Mart 1852), Ukrayna asıllı Rus roman ve oyun yazarı. En çok tanınan eserleri Palto Bir Delinin Hatıra Defteri ve Ölü Canlar’dır.

Gogol orta halli toprak sahibi bir ailenin çocuğu olarak Ukrayna’da Soroçinski köyünde dünyaya gelir. Gogol’ün çocukluğu köy hayatı ile ve yoğun Kazak kültürü etkisinde geçer. Bu hayatın etkisi ileride yazacağı eserlere de yansıyacaktır.

Gogol, gençlik yıllarında şiir ve edebiyata ilgi duyar. 1828'de Petersburg’a gider. Orada memur olmayı ve bir şekilde geçinmeyi umar ancak işler umduğu gibi gitmez. Gogol, Petersburg’dan Almanya’ya gider ancak orada da parası bitene kadar kalabilir. Tekrar Petersburg’a dönüp iş arayan Gogol bu sefer çok düşük bir maaşla da olsa devlet memuru olarak çalışmaya başlar. Bu görevden de bir sene sonra ayrılır.

 [

Gogol soyadının Slav ve Avrupa dillerinde tam bir manası yoktur. Slav dillerine ve Batı'ya Karadeniz'in kuzeyinde yaşamış olan Türk dilini konuşan insanlar tarafından geçmiştir. Slav dillerinde ö sesi olmadığından en yakın olarak o olarak yazılmıştır. Eski Türkçe veTürk dillerindeki Gögöl, gögül, gögel sözleri ile anlamda uyuşmaktadır. Anlamı gök rengidir. Gogol soyunun eski armasında da mavimsi renk olması bunu ıspatlamaktadır[1]. Gogol hanedanının Türk olduğuna dair Eski Slav kaynaklarında açık bir bilgi yazılmamıştır.

Hayatı[

1809 yılında günümüz Ukrayna topraklarında yer alan Veliki Soroçintsi’de doğmuştur. Gogol, 1836’da Puşkin’in çıkardığı Sovremennik adlı dergide, yergili öykülerinin en neşelilerinden biri olan Araba’yı ve eğlenceli ve iğneleyici bir üslûpla yazılmış gerçeküstücü öyküsü Burun’u yayınlar.

Yazar, yazı sanatında büyük ölçüde Puşkin’in etkisi altındadır. Öyle ki, onun eleştirileri ve telkinleri olmadan yazamayacağını düşünür. Yazarın Puşkin’le olan arkadaşlığı, onu aldığı acımasız eleştirilerden de koruyan en büyük güçtür.

Gogol’ün ilk ciddi ve dikkat çeken eserleri Ukrayna hayatı ile, halk deyişleri ile süslü halk hikâyeleridir.

Gogol 1831 – 1832 yıllarında yazdığı bu hikâyeleriDilanka Yakınlarındaki Çiftlikte Akşam Toplantıları adlı kitapta toplar. Bu öyküler Rus edebiyat dünyasında Gogol’ün bir anda parlamasına yol açar. 1835 yılında Mirgorod ve Arabeski adlı eserlerini de yayımladı. Bu kitaplarında da halk hikâyeleri, özellikle Kazak geçmişi işlenmiştir.

 

Hikâyelerinde günlük hayatı ve bayağı kişilikleri zaman zaman mizahi zaman zaman öfkeye varan bir şekilde yeriyordu.

Eski Zaman Beyleri, Arabeski bu yergi kitaplarının ilkleridir. Arabeski kitabındaki hikâyelerinden biri olan Bir Delinin Hatıra Defteri bir memurun rutin hayatını ve işi yüzünden nasıl sıkıldığını anlatır. Hikayenin sonunda memur akıl hastanesine yatırılır. Portre adlı eseri ise dünyanın kötülüklerden kurtulamayacağı vurgusu ile sonlanır.

Büyük komedisi Müfettiş adlı eseri ile bürokrasiyi alay derecesinde yeren Gogol, eserinin sahnelenmesi ile tüm şimşekleri üzerine çeker. Tepkiler yüzünden Rusya’dan ayrılmak zorunda kalır. Roma’da Puşkin’in tavsiyesi ile en büyük eseri olan Ölü Canlar’ı yazarken Puşkin’in öldüğü haberini alır. Bu haber onun için “Rusya’dan gelebilecek en kötü haber”dir. O zamana kadar Puşkin’i düşünmeden dikkate almadan hiçbir şey yazmayan Gogol için bu haber gerçekten bir yıkım olmuştur. Puşkin’in ölümünün yıkıcı etkisine karşın 1842 yılında iki önemli eseri olan Ölü Canlar’ın 1. cildi ve uzun hikâyesiPalto’yu bitirir ve yayınlar. Ölü Canlar dönemin Rusya’sının çürümüşlüğünü gerçekçi bir biçimde gözler önüne sererken Palto’da sıradan insanların yaşadıkları acılar, maruz kaldıkları haksızlıklar, ve yaşadıkları yoksulluk tüm gerçeklikleriyle, okuyucuyu sarsacak bir ustalıkla gözler önüne serilmektedir. Bu eser de dönemin en büyük eserlerinden biri olarak nitelendirilecektir. Rus edebiyatına sıradan insanların gerçekçi bir girişi olarak da nitelendirilebilir Palto. Öyle ki Dostoyevski hikâyeye hitaben “Hepimiz Gogol’ün Palto’sundan çıktık.” diyecektir. Ancak öykü yayınlaması ile soylu kesimin tepkisini tekrar Gogol üzerine çeker. Dönem aydınlar üzerinde büyük baskıların uygulandığı karanlık I.Nikola dönemidir. Gogol düzen savunucuları tarafından Rus insanını aşağılamakla onun kötü yönlerini göstermekle, halkına ihanetle suçlanır. Ancak onun yapmak istediği halkını aşağılamak değil onu bu hale sokan yozlaşmış düzeni tüm gerçekliği ile gözler önüne sermektir. Maruz kaldığı bu suçlamalar yazarın ruhsal sağlığına da ciddi zararlar vermiştir.

Son yılları ve ölümü[

Puşkin’in ölümünden sonra Gogol’ün popülaritesi daha da artar. Bu ilgi Gogol’da bir öncülük hissi yaratır ve kendine toplumu değiştirmek, insanlara yol göstermek gibi misyonlar edinir. Bu dönemde eski yaratıcılığını kaybettiği söylenebilir. Dine karşı ilgisi artar ve daha önce eleştirdiği kiliseyi dahi övmeye başlar. Bu davranış hayranlarının tepkisini çeker ancak o bu tepkilere dinsel yorumlar katar ve Tanrı’nın gönlünü almak için ona daha da yakınlaşır. 1848’de kutsal toprakları ziyaret etmek için Filistin'e gider. Moskova’ya geri dönen Gogol, orada Matvey Konstantinovski adlı gerici bir rahibin etkisi ile 1852 yılında Ölü Canlar romanının ikinci bölümünün el yazmalarını yakarak imha eder. Bu davranışından 10 gün sonra 42 yaşında Moskova’da ölür.

Eserleri[

 

 

 

Nehar Tüblek, (d. 1924 - ö. 6 Mart 1995),.

Hayatı[

Nehar Tüblek, Kabataş Erkek Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde okudu. İlk karikatürü Amcabey'de çıktı. HaftaYavrutürkYeni MecmuaKarikatürŞakaAkbabave 41 Buçuk dergilerinde de çizdi. Son PostaDünyaAkşamYeni Gazete ve Hürriyet gazetelerinde siyasi ve kültürel karikatürlerini yayınladı. Gümüş Hurma, Altın Palmiye başta olmak üzere birçok ödül kazandı.

Nehar Tüblek, 1924 yılında Yugoslavya'nin Manastır kentinde doğdu. 1925 yılında ailece İstanbul'a göç ettiler. Orta öğrenimini Kabataş Erkek Lisesi'nde tamamladıktan sonra, İ.Ü. Hukuk Fakültesi'ne devam etti. Karikatüre 1943 yılında lise sıralarinda "Gündüz" imzasıyla başladı. (Gündüz, Osmanlica Nehar anlamına gelmektedir.) İlk karikatürü, Cemal Nadir'in (Güler) Amcabey Dergisi'nde yayımlandı. Sonraları HaftaYavrutürkYeni MecmuaAkbabaKarikatürSakaDolmuşTefMaşaallah41 BuçukÇarsaf dergileri ile Son Posta,DünyaAksamYeni GazeteHürriyet, ve Günaydın gazetelerinde çizdi. Yurt içinde ve yurt dışında katıldığı yarışmalarda birçok ödül kazandı. Yurt dışında kazandığı ödül ve karikatürler için karikatürleri bölümüne bakabilirsiniz. Yurt içinde ise 1959, 1965, 1966, 1967, 1968, 1971, 1972, 1973 Gazetecilik Başarı Armağanı. 1980, 1981, 1983, 1985, 1986, 1988 Karikatür dalında Yılın Gazetecisi. 1969 ve 1975 yıllarında Nasreddin Hoca Şenliği Diplomasi. Karikatürcüler Derneği üyesi olan Nehar Tüblek, 6 Mart 1995 tarihinde İstanbul'da öldü.

Eserleri[

 

 

 

 

Mehmet Emin Yurdakul

3 Mayıs 1869 - 14 Ocak 1944

9

ŞİİR

 

 

Ya Gazi Ol Ya Şehit

Hadi yavrum ben senmi bugün için doğurdum
Hamurumu yiğitlik duygusuyla yoğurdum
Türk evladı odurki yurdu olan toprağı 
Ana ırzı bilerek yad ayağı bastırtmaz
Bir yabancı bayrağı ezan sesi duyulan
Hiçbir yere astırtmaz

Git evladım yıllarca ben oğulsuz kalayım 
Şu yaralı bağrıma kara taşlar çalayım
Hadi yavrum hadi git ya gazi ol ya şehit

Hadi yavrum köyüne, nişanlına veda et
Sabanını tarlanı herşeyini feda et
O silaha sarıl ki böyle günde bir erkek
Bir dualı demirden başka birşey kullanmaz
Bunu tutan bir bilek köleliğin 
Uğursuz zincirine uzanmaz

Git evladım yıllarca ben oğulsuz kalayım
Şu yaralı bağrıma kara taşlar çalayım
Hadi yavrum hadi git ya gazi ol ya şehit

Hadi yavrum kendine sende yiğit er dedir
Büyüdüğün gaziler ocağına can getir
O cenkleri kazan ki senin büyük Türk adın
Yedi iklim dört bucak içersine ün salsın
Beş yüz yıllık ecdadın kabirlerde titreyen 
Kemikleri öç alsın

Git evladım yıllarca ben oğulsuz kalayım
Şu yaralı bağrıma kara taşlar çalayım 
Hadi yavrum hadi git ya gazi ol ya şehit

Hadi yavrum bugünde dertli ninen ağlasın
Ayrılığın oduyla yüreğini dağlasın
O yaşları saçsın ki senin aslan göğsünde
Benim kanlı gözyaşım düşman için kin olsun
Kara yerin yüzünde ayağının bastığı 
Dağlar beller leş olsun

Mehmet Emin Yurdakul

 

BIRAK BENİ HAYKIRAYIM 

Ben en hakîr bir insanı kardeş sayan bir rûhum; 
Bende esîr yaratmayan bir Tanrı'ya îman var; 
Paçavralar altındaki yoksul beni yaralar;

Mazlumların intikamı olmak için doğmuşum.
Volkan söner, lâkin benim alevlerim eksilmez; 
Bora geçer, lâkin benim köpüklerim kesilmez.

Bırak beni haykırayım, susarsam sen mâtem et; 
Unutma ki şâirleri haykırmayan bir millet,
Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir;

Zaman ona kan damlayan dişlerini gösterir,
Bu zavallı sürü için ne merhamet, ne hukuk; 
Yalnız bir sert bakışlı göz, yalnız ağır bir yumruk! ..

Mehmet Emin Yurdakul

 

CENGE GİDERKEN

Ben bir Türk'üm; dinim, cinsim uludur; 
Sinem, özüm ateş ile doludur.
İnsan olan vatanının kuludur.
Türk evladı evde durmaz giderim.
Muhammed'in kitabını kaldırtmam; 
Osmancık'ın bayrağını aldırtmam; 
Düşmanımı vatanıma saldırtmam.
Tanrı evi viran olmaz, giderim.
Bu topraklar ecdadımın ocağı; 
Evim, köyüm hep bu yerin bucağı; 
İşte vatan, işte Tanrı kucağı.
Ata yurdun, evlat bozmaz, giderim.
Tanrım şahit, duracağım sözümde; 
Milletimin sevgileri özümde; 
Vatanımdan başka şey yok gözümde.
Yâr yatağın düşman almaz, giderim.
Ak gömlekle gözyaşımı silerim; 
Kara taşla bıçağımı bilerim; 
Vatanım için yücelikler dilerim.
Bu dünyada kimse kalmaz, giderim.

Mehmet Emin Yurdakul

 

Mehmet Emin Yurdakul

 

13 Mayıs 1869 - 14 Ocak 1944

9

ŞİİR

 

104

Benim Şiirlerim

'Evet, benim her şi'rimde yılan dişli diken var; 
'Sizler gidin bal verecek yeni açmış gül bulun.
'Belki benim acı sesim kulakları tırmalar; 
'Sizler gidin, genç kızların türküsüyle şen olun.

'Varın sizler, onlar ile korularda el ele
'Gezin, gülün, bir çift bülbül aşkı ile yaşayın; 
'Yalnız kendi, yalnız kendi rûhunuzu okşayın.

'Zavallı ben, elimdeki şu üç telli saz ile
'Milletimin felâketli hayatını söyleyim; 
'Dertlilerin gözyaşını çevrem ile sileyim! ..'

Mehmet Emin Yurdakul

 

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —